Biraz su, temiz bir bez, masa örtüleri, ne varsa işte... | Open Subtitles | كثير من الماء, قطعة قماش نظيفة, سفرة طاولة, أيا كان .. |
bir bez parçasının insanla canavarı birbirinden ayırabileceğini düşünüyorsan tam bir aptalsın. | Open Subtitles | إنك أبله إذا خلت أن قطعة قماش بوسعها فصل الرجل عن الوحش. |
Bir Bezle burnumu ve ağzımı kapatıp üzerine su döktü. | Open Subtitles | وضع قطعة قماش على أنفى و وفمى و تم صَب الماء فوقها. |
Kenny benzin deposuna bir bez sokuşturdu ve bezi yaktı. | Open Subtitles | وكيني وضع قطعة قماش في خزان الوقود، وأشعله |
Gizlilik diye bir şey yoktu Bir paçavra, bir k emik, bir yün çilesi | Open Subtitles | لم يكن هناك غموض قطعة قماش ، وعظام و كومة شعر |
Özel bir kumaş olmalıydı kese kağıdı değil. | Open Subtitles | قد تكون قطعة قماش مقدسة ليس كيساَ ورقياَ |
Bahçede şu eski şifoniyer vardır... ve dedim ki... | Open Subtitles | كان هناك قطعة قماش قديمة فى الفناء وقلت لة |
İki tane deliği olan bir parça kumaş. | Open Subtitles | إنها قطعة قماش بها فتحتان. |
Bu, şişmiş bir balonu bir parça kumaşla kaplayarak yaptığım bir iskelet modeli. | TED | إنه نموذج هيكل والذي صنعته من قطعة قماش وقمت بلفه حول بالون متمدد. |
Onu uyandırdılar, kollarını ve bacaklarını bantla bağladılar ve zorla boğazına bir bez parçası soktular. | Open Subtitles | لقد أيقظوه، و قيدوا ذراعيه و ساقيه بشريط و أدخلوا قطعة قماش بحلقه |
İhtiyacım olan ıslak bir bez, onunla temizlerim ben. | Open Subtitles | كل ما تحتاجه هو قطعة قماش مبللة ، وسوف تنظيفه حق لك. |
Birisi yüzüne, maddeye batırılmış bir bez tutmuş. | Open Subtitles | لقد وُضعت قطعة قماش على وجهه مليئة بمواد |
Tam harekete geçiyordum ki, ağzıma bir bez dayadılar. | Open Subtitles | وكنتُ على وشك الإنقضاض عليه ولكن فجأة وُضعت قطعة قماش على فمي. |
Bana mutfaktan ıslak bir bez getirebilir misin acaba? | Open Subtitles | أيمكنك أن تحضِر لي قطعة قماش باردة من المطبخ، من فضلك؟ |
Çilekleri nemli bir beze koyar daha sonra onları Bezle çok ama çok nazikçe ovuştururum. | Open Subtitles | أضع الفراولة في قطعة قماش مبللة ثم افركها بلطف |
- Bezle gözlerini ört. | Open Subtitles | .ـ ضع قطعة قماش على عينه ـ أنتظر، أنتظر |
Sefil hayatının geri kalanında alacağın her nefesin, ıslak bir bezi içine çekmek gibi olacağını. | Open Subtitles | وأن كل نفس قد تبقى لك من حياتك المروعة هذه هو كأنك تأخد شهيقاً من خلال قطعة قماش مبللة |
Yağmurdan korumak için Weasel'dan bir miktar yelken bezi istedim. | Open Subtitles | طلبت من العجوز قطعة قماش من شراع لنغطي الحمولة ونحميها من المطر |
Biri benzin deposuna bir paçavra sokup tutuşturmuş. | Open Subtitles | بشخص وضع قطعة قماش في خزان الوقود و أشعل فيها النار |
Boynuna bir kumaş bağlamak hangi dahinin fikriymiş? | Open Subtitles | أي عبقري فكّر بربط قطعة قماش حول عنقك؟ |
Bahçede şu eski şifoniyer vardır... ve dedim ki... | Open Subtitles | كان هناك قطعة قماش قديمة فى الفناء وقلت لة |
Sana dükkandan bir parça kumaş getiririm Reg. | Open Subtitles | سأجلب لك قطعة قماش من الدكان يا (ريج). |
Bu konuşma başörtüsü hakkında başka bir monolog olmayacak, çünkü Allah biliyor, Müslüman kadınlar başlarını örtmek için seçtikleri veya seçmedikleri bir parça bezden çok daha fazlası. | TED | هذا لن يكون حديثا آخر عن الحجاب لأن المسلمات لسن فقط قطعة قماش فهن يخترن أن يربطن رأسهن أو لا يردن ذلك. |