Bana Büyük bir dilim çikolatalı pasta kesiyordu ve gülüşüyorduk. | Open Subtitles | و كانت تقطع لي قطعة كبيرة من كعك الشوكولاته و كنا نضحك |
Büyük bir dilim turta veya az bir yudum şarap ister misin? | Open Subtitles | هل تود أن تضم إلينا من أجل قطعة كبيرة من الفطيرة أو رشفة من النبيذ؟ |
büyük bir parça ekmek, bir kase çorba ve bir de mum getirirlerdi. | TED | ليحضروا لي قطعة كبيرة من الخبز، وبعض الحساء وشمعة. |
büyük bir parça turta, bu iyi şanstır. | Open Subtitles | قطعة كبيرة من الكعكة هذا حظ طيّب |
Koca bir tabak kaburga istiyorum. | Open Subtitles | أريد قطعة كبيرة من اللحم |
Yapbozun hayli büyük bir parçası bu, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | ، إنها قطعة كبيرة من الأحجية أليس كذلك ؟ |
Çünkü her halükarda, kimse koca bir dilim pasta... ..yedikten sonra sevişmek filan istemez. | Open Subtitles | لأنه في كلا الحالتين، لا أحد يريد أن يمارس الحب بعد أن يأكل قطعة كبيرة من الكعك |
Bu lanet şey de ne böyle? | Open Subtitles | هذه قطعة كبيرة من السلاح |
Büyük bir dilim kirazlı turta ve iki çatala ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن قطعة كبيرة من فطيرة توت؟ |
Ya da kendi ayakların üstünde durursun, olmayacak bir şeyin parçası olmak için ısrar edersin ve olmayacak bir pastadan Büyük bir dilim alırsın. | Open Subtitles | أو يمكنك أن ترفض وتصرّ على أن تكون شريك في شيء لن يحدث "وتحصل على قطعة كبيرة من فطيرة "فارغة |
Uçaktan büyük bir parça kargo kayboldu. | Open Subtitles | قطعة كبيرة من البضائع فُقدت من الطائرة. |
Moda pastasından, güzel büyük bir parça alıncaya kadar mutlu olamayacağım. | Open Subtitles | حسناً، لن أكون سعيدة حتى أخذ قطعة كبيرة من (فوجي). |
"Ciğerimden büyük bir parça al şimdi bebeğim." | Open Subtitles | * خذ قطعة كبيرة من رئتي الان يا حبيبي * |
Koca bir tabak kaburga istiyorum. | Open Subtitles | أريد قطعة كبيرة من اللحم |
Senin, Sandstorm'un planının büyük bir parçası olduğunu. | Open Subtitles | أنك قطعة كبيرة من خطة العاصفة الرملية ل. |
Pekâlâ, şuradaki de televizyon ekipmanlarının büyük bir parçası. | Open Subtitles | هذه قطعة كبيرة من معدات التلفزيون |
Hemen çeneni kapayıp uyumazsan kıçının büyük bir parçası, yarın sabah uyanmayabilir. | Open Subtitles | إن لم تخرس وتخلد للنوم (قطعة كبيرة من مؤخرة (فلويد هيندرسن قد لا تستيقظ صباحاً |
Birisi pastamdan koca bir dilim almış! | Open Subtitles | احدهم اخذ قطعة كبيرة من كيكتي |
Bu lanet şey de ne böyle? | Open Subtitles | هذه قطعة كبيرة من السلاح |