"قطيعه" - Translation from Arabic to Turkish

• sürüsünü
• Sürüsü
• çobana
• Sürüden
• sürüsünden

Neden savaşsın? O bir çoban. Tüm kariyerini sürüsünü aslan ve kurtlardan korumak için bir sapan kullanarak geçirdi.
إنه راع. أمضى عمره كراعي مستعملا سرجه في صد هجمات الأسود والذئاب عن قطيعه.

Şu tepenin arkasında İhtiyar Fred adlı bir çoban... koyun sürüsünü böyle kaybetti.
فقط على تلك الحافة هناك حيث راعي بسيط سمى فريد كبير السن فقد قطيعه من الخراف.

Sonunda Mamadou sürüsünü hayat veren sulara doğru sürüyor.
وأخيرا ً يقود مامادوا قطيعه بإتجاه الماء الواهب للحياة.

Sürüsü, gebe dişiler de dahil, doymak bilmez çöl avcılarının topraklarında av oluyorlar, ve onlar için yeni doğmuş devenin taze eti gibisi yok.
قطيعه , يتضمن إناث حوامل هي الان في أرض الصيد لوحشٍصحراويشرس، ولا تُحبُّ أكثر من لحم الجمل حديث الولادة.

Ve Sürüsü neden onu burada ölüme bıraktı?
ولم هجره أفراد قطيعه وتركوه ليموت هنا ؟

"Onun koyunlarını yüzüstü bırakan çobana acı. "
"بلاء الراعى الذى يتخلى عن قطيعه"

Sürüden ayrı olsa bile, bir boğa dişli bir rakiptir.
حتى بمعزل عن قطيعه لا يزال الجاموس خصمًا جبّارًا

Zippy ve sürüsünden uzak durun, tamam mı?
فقط إبقى بعيداً عن زيبى و قطيعه من ال جوؤولد , مفهوم ؟

Shahuri sürüsünü koruyacak bir şey kalmadığında duracak.
شاهوري سيقوم بالمُستحيل مِن أجل الدِفاع عن قطيعه.

sürüsünü, Tanrı'nın kutsal krallığına yönlendiren iyi çobansın.
الراعي الصالح، الذي يقود قطيعه إلى الجنة السماوية

İsa, tıpkı bir çobanın sürüsünü bir araya getirdiği gibi insanların ruhlarını bir araya getiriyor.
المسيح يتجمّع لنفسه ... أرواحالرجال بينما الراعي يتجمّع في قطيعه... ... حتىالآن

sürüsünü çağıran.. dehşete düşmüş bir fil düşün.
تخيّل صوت فيل مذعور يستدعى قطيعه

Alfa kurt sürüsünü çağırıyor.
أنه ذئب الألفا يستدعي قطيعه. أين؟

Bir çoban sürüsünü koruyabilmelidir.
يجب على الراعي أن يحمي قطيعه.

Sürüsü tarafından terk edilmiş bir koyuna rastlıyorum.
وقابلت خروفاً لوحده، هجره قطيعه.

Ama Sürüsü gittikçe azaldı.
ولكن قطيعه تضائل

Bu sabah Sürüsü için gelmişler.
جاءوا هذا الصباح من أجل قطيعه

Tepedeki onların Sürüsü.
ها هو قطيعه أعلى الوادي

"Eyvahlar olsun, koyunlarını terk eden o çobana"
"بلاء الراعى الذى يتخلى عن قطيعه"

Sürüden ayrılıp kaybolan küçük bir serseriydi.
إنه كعجل صغير انفصل عن قطيعه وتاه

"Bir kuş ayrılırsa sürüsünden, Diğerleri yüreğinde duyar bunu derinden."
" عندما يغادر طير قطيعه , فالآخرين يحزنون في قلوبهم "