"قفزتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • atladım
        
    • atlayıp
        
    Arkasından nehre atladım ama onu bulamadım. Open Subtitles قفزتُ في النهر بعد أن قفزت ولكن لم أجدها
    - Mutfak masasından atladım. - Bunu nasıl yaparsın? Open Subtitles ـ لقد قفزتُ من على طاولة المطبخ ـ لماذا؟
    Kaputun üstünden atladım. Open Subtitles إن نفذت الرصاصات فى لحظه مِثل هذه؟ لقدّ قفزتُ من جانِب غِطاء السيّاره.
    En azından ben, yedi tane üst üste dizilmiş gibi duran bir binadan atladım. Open Subtitles حسناً، على الأقل قفزتُ من فوق مبنى كان ذلك مثل ثمانية مباني أخرى على رأس بعضها الآخر
    Çitlerin üzerinden atlayıp geldiğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تظنّ أنّي قفزتُ على السياج؟
    Tüm gün çıkarısaya kadar bekledim çıkarınca üzerine atladım. Open Subtitles إنتظرت اليوم بكامله حتى ينزع سرواله الداخلي عندما فعل آخيرًا، قفزتُ عليه و إشتممتُه
    Oh, Bisiklete öyle hızlı atladım ki, alt taraf benimle konuşmuyor artık. Open Subtitles لقد قفزتُ من هذة الدراجة بسرعة وأعضائي الرجولية أُصيبت
    Gerçek: bir yolcu gemisinden atladım. Open Subtitles حقيقة: لقد قفزتُ من على سفينة سياحيّة. حقيقة:
    O akşam seninle arabaya atladım. Open Subtitles قفزتُ معك في السيارة تلك الليلة
    Sonra Tammy ve ben onun odasına geçtik ama birkaç dakika sonra ben yataktan atladım ve koşarak annemi kontrol etmeye gittim. Open Subtitles ...وبعدها ذهبتُ وتامي لغرفتها لنتحدّث لكن بعد عدّة دقائق قفزتُ من على السرير
    Bir seferinde New Mexico'dan Los Angeles'a giden bir yük trenine atladım. Open Subtitles في أحدى المرات , قفزتُ من قطارٍ في "نيو مكسيكو" للجلاء لـ "لوس أنجلوس"
    Adam silahı toparlamadan önce üzerine atladım. Open Subtitles قفزتُ فوقه قبل أن يُطلق ثانية.
    Sana borçluydum ben de atladım. Open Subtitles لذلك كنتُ مديناً لكِ، ولهذا قفزتُ.
    Arabadan atladım... Open Subtitles لقد قفزتُ من العربة
    Pencereden atladım, çalılara takıldım, nehri geçtim, ve tüm bunları yaparken senin o baba bozuntusu adam peşimdeydi. Open Subtitles لقد قفزتُ من أعلى نافذة، تمّت مطاردتي في الأدغال خضت النهر بصعوبة... كل هذا كوني مُطاردًا مِن قِبل المجنون الذي تسمينه أبًا.
    Ama ben atladım ve... şey... Nasıl diyorsunuz? Sırt çantamı kaybettim. Open Subtitles قفزتُ وفقدتُ، ماذا تسمونها؟
    - Turnikenin üstünden atladım. Open Subtitles قفزتُ من فوق الباب الدوّار.
    Ben de jipime atladım. Open Subtitles و قفزتُ داخل شاحنتي
    Binadan paraşütle atladım ve Wall Street'e indim. Open Subtitles ومِن ثم قفزتُ إلى خارج المبنى ونزلتُ في (وول ستريت)
    Mutluluk dalı o kadar zor oldu ki ama ben atlayıp yakaladım. Open Subtitles "السعادة تتدلى من غصن صعبٌ إمساكه" "لكنني قفزتُ وأمسكت بعبيرها"
    Sonra suya atlayıp yüzdüm. Open Subtitles وثم قفزتُ في المياه وسبحت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more