Sparkwood kavşağında motordan atladı ve ormana doğru koşmaya başladı. | Open Subtitles | 30، حيث قفزت من الدراجة عند تقاطع شارعيّ "سباركوود" و"21" |
Bu genç bayan sahaya atladı. | Open Subtitles | هذه الفتاة قفزت من الحقل المركزي لا لا التلفزيون |
- Noel sadece gelmekle kalmadı. Yataktan atladım. Alt kata koştum. | Open Subtitles | واللعنة، عندما حل عيد الميلاد، قفزت من السرير وركضت إلى الأسفل. |
2008'de Paris'de Eyfel'den atladım. | TED | في 2008 ، قفزت من على برج إيفل في باريس |
1981'de yaşanmış. Constance Welch, 24 yaşında, Sylvania Köprüsü'nden nehre atlamış. | Open Subtitles | لقد كان هذا عام 1981 كونستانس ويلش , بعمر الرابع والعشرين قفزت من على جسر سولفانيا وغرقت بالنهر |
Uçak dağa çarpmadan önce, atlayıp güvenli bir yere düştüm. | Open Subtitles | قبل أن أصطدم بالجبل ، قفزت من الطائرة نحو شبكة أمان |
Öyle düşünmüyorsun, değil mi? 20 mil yüksekte uçaktan atladın. | Open Subtitles | انت لا تفكر بهذه الطريقة لقد قفزت من طائرات على ارتفاع 20 ميلاً |
Tamam. Köprüden atladığımı nasıl öğrendiğini sor | Open Subtitles | حسناً، إسأليها كيف علمت بأنني قفزت من الجسر |
Gemiden atladı diye bilinen kadının aslında Halifax'ta geminin masörlerinden biriyle ilişki yaşadığı ortaya çıkmış. | Open Subtitles | تلقى مالمة هاتفية من مجهول من شخص على متن السفينة تلك المرأة التي يفترض انها قفزت من السفينة عثروا عليها حية |
Çatıdan aşağı atladı kafası ceviz gibi parçalandı ve tüm yola dağıldı. | Open Subtitles | لقد قفزت من على السطح كسرت جمجتها مثل حبة جوز الهند وهي تسقط من على الشجرة |
Ama bir keresinde marketteyken Muffin birden kollarımdan atladı ve kafasının üzerine düştü. | Open Subtitles | ولكن احد المرات كنت في السوق ومافن قفزت من بين ذراعي وسقطت على رأسها |
O uçurumdan atladı diye, siz de atlamayacaksınız ya? | Open Subtitles | هل لمجرد أنها قفزت من المرتفع سوف تقفز من المرتفع ؟ |
Bir kaç arkadaş ile değişik numaralar denemeye başladık, örneğin buradaki atlayış gibi, bir paraglider'dan atladım. | TED | لذا مع بعض الأصدقاء بدأنا ببعض الحركات المتعددة على سبيل المثال هذه القفزة هنا لقد قفزت من على مظلة |
Yatağımdan atladım ve vanayı kapatıp bekledim. | Open Subtitles | ثم قفزت من الفراش بعدما توقف هذا الصوت وانتظرت |
Balkonda ağaç dalına atladım ve sonra da yere. | Open Subtitles | قفزت من الشرفة إلى شجرة البستان ثم للأرض |
Ama çaldığın müziği, çok dinlemek istiyordum. Duvardan atladım. | Open Subtitles | لكنني كنت أتوق لكي أسمعك و لذا فقد قفزت من فوق السور |
Dur levhasında durduğumda falan arabadan atlamış olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّها قفزت من سيارتي عند علامة التوقّف أو شيء آخر |
Saniyede 9 metre hızla giderken kamaradan atlamış. | Open Subtitles | لقد كانوا على بعد اميال يحتفلون بسرعة 17 عقدة عندما قفزت من القاعة |
Adet görmediği için pencereden atlamış. Tanrı onu bağışlayacaktır. | Open Subtitles | لقد قفزت من النافذة لمجرد أنها فوتت موعد دورتها الشهرية |
Bir keresinde 12 yaşındayken, sıçrama tahtasından atlayıp... | Open Subtitles | لأننى ذات مرة عندما كنت فى الثانية عشر من عُمرى قفزت من على لوح الغطس |
Feribottan atlayıp intihar etti. İşte hikâyenin sonu. | Open Subtitles | إنتحرت لقد قفزت من السفينة, نهاية القصة. |
Yeni gelmedim.Seni gördüm.Oradan atladın, buraya yüzdün. | Open Subtitles | ماذا تعني ان وصلت لتو؟ لقد رايتك قفزت من هناك و سبحت الى هنا |
Sen atladın. 13 metre yüksekliğindeki yangın çıkışından. | Open Subtitles | أنت قفزت من على بُعد 25 قدم من مخرج الحريق |
Benim köprüden atladığımı mı düşünüyorlar? | Open Subtitles | هم يعتقدون أنى قفزت من على الجسر؟ |