El yapımı mücevherler,.. ...bilezikler, kolyeler, zincirler konusunda ustaydı. | Open Subtitles | انه متخصص في الاعمال اليدوية للمجوهرات, السوارات, قلادات, سلاسل. |
Hem de, tam onlara kalpli kolyeler aldığım anda. | Open Subtitles | و قد فعلنَ ذلك بعد لحظاتٍ قليلة من شرائي لهنّ قلادات أعزّ الصديقات. |
Yatak odasına gizlice girdi, ne var ne yok topladı, ...inci kolyeler, elmas bilezikler ve cebine doldurdu. | Open Subtitles | قلادات اللؤلؤ، أساور الألماس ووضعتها في جيبها |
Ve kolye verirler, ve senin herseyin burada. Ve Gertrude ve ben ... | Open Subtitles | و نعطيك قلادات و لديك كل هذا هنا و لديك غريترود |
Burası Avustralya. Köpek balığı dişli kolye bulunmadan önceki hâli. | Open Subtitles | أستراليا قبل قلادات سِن سمك القرش |
Dolabını gördün. Tüm kolyeleri spagetti gibi birbirine dolanmış. Buna ne dersin? | Open Subtitles | لم ترى خزانتها، لديها قلادات معلقة مثل المكرونة، ما رأيك؟ |
Anneler Günü git gide yaklaşıyor ve bizim elimizde bu muhteşem kristal ruh hâli kolyeleri var. | Open Subtitles | إذاً عيد الأم قريب جداً و لدينا هذه قلادات المزاج الكريستالية الرائعة |
Babalar ve kocalar sözüm size şu harika ruh hâli kolyesine iyice bir bakın. | Open Subtitles | حسناً أيها الأباء و الأزواج ألقوا نظرة على قلادات المزاج الجميلة هذه |
Şu küçük yarım kalp kolyeler gibi. | Open Subtitles | إنها تشبه إحدى قلادات أنصاف القلوب |
Sanat galerilerinde görebileceğinize benzer deniz kabuklarından güzel kolyeler ile okra vücut boyaları 100,000 yıl öncesine ait dönemlerde bulunmuştur. | TED | قلادات صدفية جميلة التي تبدو وكأنها شيء يمكن أن تجده في معرض للفنون والحرف ، فضلا عن طلاء الجسم باللون الذهبي، تم العثور عليها من حوالي 100،000 سنة مضت... |
Küpler, kolyeler, bu tarz bir sürü şey... | Open Subtitles | جرّات، قلادات وشتّى الأغراض |
Küpler, kolyeler, bu tarz bir sürü şey... | Open Subtitles | جرّات، قلادات وشتّى الأغراض |
Homofobik bir şey kastetmedim, güzel kolyeler, onu demek istedim. | Open Subtitles | ( أعتقد أنه مرتبط بموضوع الالوان في الفاكهة المشابه لألوان علم المطالبة بالمثلية ) كل ما كنتُ أقصده هيَ قلادات الفاكهة. سأبلل بنطالي! |
Her neyse, sana kolye, ama Leo yakın almak için tek yol alabilirsiniz | Open Subtitles | على أى حال ، أنا أستطيع أن أتدبر لكن قلادات الفالكريز لكن لكى تستطعن الاقتراب من (ليو)ا |
Size kolye yaptım. | Open Subtitles | لقد صنعتُ لكم قلادات |
O em üzerinde onları sevimli küçük kolye koyar çünkü. | Open Subtitles | لأنه وضع قلادات جميلة عليهم |
Gerçek Kuartz'tan yapılma bu kristal ruh hâli kolyeleri ruh hâlinize göre renk değiştiriyor. | Open Subtitles | هذه قلادات المزاج كريستال الكوارتز الأصلية تغير لونها مع مزاجك |
Anneler Günü git gide yaklaşıyor ve bizim elimizde bu muhteşem kristal ruh hâli kolyeleri var. | Open Subtitles | إذاً عيد الأم قريب جداً و لدينا هذه قلادات المزاج الكريستالية الرائعة |
Babalar ve kocalar sözüm size şu harika ruh hâli kolyesine iyice bir bakın. | Open Subtitles | حسناً أيها الأباء و الأزواج ألقوا نظرة على قلادات المزاج الجميلة هذه |