"قلادتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • kolyesini
        
    • kolyesi
        
    • kolyeyi
        
    • madalyonunu
        
    Lori'ye saldırdı ve kolyesini aldı ama hiç para çalmadı. Open Subtitles لقد ضربت لوري , واخذت قلادتها لكنها لاتسرق أبدا النقود
    Ayrıca kolyesini incelemesi için merkeze göndereceğim. Open Subtitles أنا أيضاً طلبت من وحدة مسرح الجريمة فحص قلادتها لبحث عن أي اثر.
    kolyesini düşürünce yerden aldım ama o yürümeye devam etti. Open Subtitles حسناً ، قد اوقعت قلادتها ، وانا جلبتها ...ولكنها استمرت بالسير ، وانا
    kolyesi bir GPS sinyali yayıyor. 90 metrelik bir alan içinde. Open Subtitles قلادتها تبعث إشارات لتحديد المواقع، إنها في مكان ما داخل مائة ياردة
    Ve bir yıl sonra, kolyesi öldürülen arkadaşının midesinde mi bulunuyor? Open Subtitles وبعد ذلك بعامٍ، تمّ إيجاد قلادتها في معدة صديقتها المقتولة؟
    Onu o kadar seviyordun ki daha cesedi soğumadan sana verdiği kolyeyi sattın. Open Subtitles لقد أحببتها بشدة لدرجة أنكِ بعتِ قلادتها قبل أن يبرد جسدها.
    Lily bir hafta önce, Robin'in uzun zamandır kayıp olan madalyonunu bulmasına yardım ettiğimi hatırlamış birden. Open Subtitles ثم تذكرت ليلي من اسبوع قمت بمساعدة روبن للحصول على قلادتها
    kolyesi! kolyesini alın! Open Subtitles قلادتها , امسك قلادتها
    Katie'nin kardeşi, olanları umursamıyor. Kızın kolyesini takıyordu. Open Subtitles شقيق (كاتي)، كان منفصلا عن ذاته كان يضع قلادتها
    Kadına kolyesini geri ver. Open Subtitles أعد لتلك الامرأة قلادتها
    - Callie kolyesini yanlış yere koymuş. Open Subtitles كالي) وضعت قلادتها في مكان غير مناسب)
    - O kadına kolyesini geri ver. Open Subtitles -أعد لتلك الامرأة قلادتها
    Hâlâ onun kolyesini takıyorsun. Open Subtitles -لا زلتِ ترتدي قلادتها .
    Onun kolyesini mi buldun? Open Subtitles -وجدو قلادتها
    Yani kadın ölmüyor, çünkü sihirli kolyesi onu koruyor. Open Subtitles لا يمكن قتلها لأنها محمية من قبل قلادتها "السحري
    En sevdiği kolyesi. Open Subtitles انها قلادتها المفضلة.
    O zaman kolyesi neden senin arabanda bulundu? Open Subtitles لم وجدت قلادتها في سيارتك؟
    kolyesi tahtadan. Open Subtitles قلادتها مصنوعة من الخشب
    Nasıl bir eziksem, verdiği kolyeyi hâlâ takıyorum. Open Subtitles أشعر أنني فاشل حتى أنني لا زلت أرتدي قلادتها
    kolyeyi çalmalarının tek nedeni bu. Open Subtitles هذا هُو السبب الوحيد لسرقتهم قلادتها.
    Bak, senin işin vardı ben de parka gidip seneler önce oraya gömdüğü madalyonunu aramasına yardım ettim. Open Subtitles اسمع, لقد كنت مشغولاً .. لذا أنا ذهبت للحديقة لأساعدها في البحث عن قلادتها التي دفنتها هناك منذ سنوات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more