"قلبها" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalbi
        
    • kalbini
        
    • Kalp
        
    • kalbinin
        
    • kalbine
        
    • kalbinde
        
    • kalbinden
        
    • kalbindeki
        
    • kalbiyle
        
    • onu
        
    • yüreğinde
        
    • kalpli
        
    • Kalbin
        
    • yüreğini
        
    • yüreği
        
    Ve ben de kafasına bir kurşun sıktım ama kalbi atmaya devam etti. Open Subtitles و أنا وضعت رصاصة فى رأسها و لكن قلبها لم يكف عن النبض
    Beşinci açık Kalp ameliyatının ortasında kalbi alev aldı ama kurtuldu. Open Subtitles قلبها أحترق في وسط عملية قلبها الخامسة وبقيت على قيد الحياة
    O cadı bunun bedelini ödeyecek, onun kalbini çiğ çiğ yiyeceğim. Open Subtitles هذا ساحرة سيدفع ثمن هذا. أنا سوف تتغذى على قلبها البارد.
    Onun kalbini kıracaksın, ve basın bunu öğrenince, yaptığımız reklam boşa gidecek. Open Subtitles ستسحق قلبها وبعد ذلك الصحافة ستكتشف وكلّ الخير الذي صنع يذهب هباء
    Kızın kalbinin, kendisinden aşağı, basit bir asistanda olduğunu anlayınca öfkeden gözü döndü. Open Subtitles وعندما أدرك بأن قلبها يميل إلى المساعد برجل أقل منه بكثير انفجر غضبا
    Ablanızın yüz ifadesindeki durgunluk kalbine kolay etki edilemeyecek biri olduğuna inandırdı beni. Open Subtitles صفاء طلعتِها أقنعني بأنّ قلبها من غير المحتمل أن يكون قد مْسَّ بسهولة.
    Yumuşak kalbinde taşıdığı hassaslığıyla içlerinde en özel olanı da Claire. Open Subtitles و هي المميزة و لديها نقطة ضعف و هو قلبها الرقيق
    Hastanedeki kız Kalp duvarında sıkışmış bir kurşun olan kalbi şişmişti. Open Subtitles الفتاة في مستشفى مع رصاصة استقرت في جدار قلبها، قلبها الملتهب.
    Biz onu tekrar o kafese tıkana dek... kalbi neşe doluydu. Open Subtitles كانت هناك بهجة في قلبها قبل أن نحجزها في ذلك القفص.
    Bu Frida, Tehuana kıyafeti giymiş - ve Diego'yu elindeki küçük portreyle hatırlasa bile, kalbi bütün. TED ترتدي فريدا هذه ملابس أنيقة وعلى الرغم من أنها تتذكر دييغو بصورة صغيرة في يدها، يبقى قلبها سليماً.
    Ama emin olmak için iki misli... başarısız olmadığından, onun kalbi ile dön... bunun içinde. Open Subtitles لكن لمضاعفة التأكيد أنك لن تفشل أحضر قلبها
    kalbi, yarattığın heyecana dayanamadı. Open Subtitles إن قلبها لم يستطع مُقاومة الإجهاد الذى قد وضعته عليها
    antibiyotiklerin etkisini göstermesi için 8 saat verin, sonra ısıtın ve kalbini şoklayın. Open Subtitles انتظروا ثماني ساعات كي يأخذ المضاد الحيوي مفعوله ثم أعيدوا تدفئتها وشغّلوا قلبها
    Onun kalbini kırdığının farkındasın, değil mi? Onun acısı dinmez. Open Subtitles ذلك فظيع ، أنت تعرف أنك كسرت قلبها ، صحيح؟
    kalbini kendisine bir parça ilgi gösteren herhangi bir adama hemencecik veriyor. Open Subtitles الطريقة التي تسلِّم بها قلبها لأيّ رجل يظهر لها ذرّة من عاطفة
    Şüphesiz ki Mina, kalbini sana açma konusunda çok ürkek. Open Subtitles مينا بلا شك خائفة من كشف النقاب عن قلبها تجاهكِ
    Kardeşini öldürmek için kendi Kalp ilacını kullandı adil payını alabilmen için. Open Subtitles لقد استخدمت دواء قلبها لقتل أخيكَ حتى تحظى بنصيب عادل من التركة
    Kalp atış hızında bir düzensizlik varmış o yüzden test yaptırıyor. Open Subtitles ثمة شيء غير منتظم في معدل ضربات قلبها لذا ستقوم بفحوصات
    ancak bir sarti varmis- kalbinin yerinde, bir buz parcasi olacakmis. Open Subtitles و لكن تحت شرط واحد. في مكان قلبها, سيكون لديها جليد.
    Yayılmacı bir kötülük, kalbine kök salmış Ve şimdiden ruhunu mahvetmeye başladı. Open Subtitles شر سرطاني تغلغل في قلبها. وفي هذه اللحظة، هذا الشر يدمر روحها.
    Mental sağlık problemleri olan genç bir adam sevdiği kız tarafından reddediliyor, ve kız kalbinde bir kurşunla bulunuyor. Open Subtitles رجل صغير يُعانى من مشاكل عقلية يتم رفضه من الفتاة التى يُحبها وإنتهى الأمر بها ميتة برصاصة فى قلبها
    kalbinden geriye ne kaldıysa, şanslı bir pisliğe kaybetmekten korkuyorum. Open Subtitles على الدوام أخاف من أن أفقد ما تبقى لي داخل قلبها لوغد آخر محظوظ
    kalbindeki habis tümörleri aldırmak için son sekiz yılda üç kez buraya gelmiş. Open Subtitles اتت الى هنا 3 مرات خلال 8 سنوات لازالة ورم خبيث من قلبها
    Belki de sadece hamilelik hormonlarıydı ve kalbiyle alakalı değildi. Open Subtitles او ربما كانت مجرد هرمونات الحمل وليس قلبها على الاطلاق
    Benden son derece nefret ettiğini. Çünkü erkekler onu değil beni seviyordu. Open Subtitles تكرهنى من صميم قلبها, لأن الرجال كانوا يعجبون بى بسهولة, وليس بها,
    Adam gerçeği hiç öğrenmese ve kız bu kötü şeyi yüreğinde saklasa, kötü olmaz, değil mi? Open Subtitles لم يعرف أبداً واحتفظت بالفتاة بهذا التصرف السيء في قلبها. هل يكون هذا صواباً؟
    Altın kalpli, çirkin bir kızla evli. Open Subtitles لقد تزوج من فتاة قبيحة ولكن قلبها من ذهب,
    Müzik ve matematik, Kalbin ve aklın ihtiyaçlarından doğmuştu. Open Subtitles حبها للموسيقى والرياضيات أشبع أحتياجات قلبها وعقلها.
    Ve o okula gitti ve kendisini yeniden keşfetti kendi kimliğini ve kendi yüreğini buldu. TED وذهبت إلى المدرسة , ووجدت صوتها وهويتها , و قلبها
    Belki de benim kadar derin yüreği olan bir kadın tanımadım ta ki geçen güne kadar. Open Subtitles ربما لم اقابل امرأه قلبها مثل قلبى حتى الان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more