| Bana onların müziğinde bir büyü olduğunu ve... o büyünün ne olduğunu çözemediğini söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | لانك قلتي انه هناك شيء ساحرا فيهم ولم تتمكني من معرفة هذا الشيء اليس كذلك؟ |
| Tamam, bekle. Bunun üzüm suyu olduğunu söylemiştin. - Bu üzüm suyu değil. | Open Subtitles | قلتي انه عصير العنب سيدتي انه ليس بعصير العنب |
| Sorun olmayacağını söylemiştin. | Open Subtitles | يا الهي , اظن انك قلتي انه لن تكون هنالك مشاكل |
| Çarşamba günü demiştin bunu biliyorsun. | Open Subtitles | لقد قلتي انه يوم الاربعاء وانتي تعلمين انك قلتي ذلك |
| Çarşamba günü demiştin bunu biliyorsun. | Open Subtitles | لقد قلتي انه يوم الاربعاء وانتي تعلمين انك قلتي ذلك |
| Kaşıntı yaptığını söylemiştin? | Open Subtitles | إعتقدت أنك قلتي انه كان يحٌك ؟ |
| Bunun son olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | انت قلتي انه سيكون كأسك الاخير |
| Bagram Hava Üssü'ne gideceğini sen kendin söylemiştin. | Open Subtitles | قلتي انه سيكون في قاعدة باغرام الجوية |
| Elektronik ajanda olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلتي انه كان منظمك الالكتروني |
| İnan bana. Bunun bir randevu olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | اعتقد أنك قلتي انه ليس بموعد |
| - Haberlerde yayınlandığı zaman gördüğünü söylemiştin. | Open Subtitles | قلتي انه عندما اعلنت الصحف |
| - Yangından önce öldüğünü söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتي انه قد توفي قبل الحريق ! |
| Fikri asistan buldu demiştin. | Open Subtitles | هيا , لقد قلتي انه المساعده قدمت هذه الفكره |
| Sadece üçümüz olacağız demiştin. | Open Subtitles | امي لقد قلتي انه نحن الثلاثة فقط سيأتون |
| O zamana kadar ölebilir demiştin. | Open Subtitles | قلتي انه قد يموت في ذلك الوقت؟ |