Size söylemiştim, biraz daha zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | وما زلت لم أقبض أجري قلت لك إنني أحتاج إلى مزيد من الوقت |
Peki, bak Sana söylemiştim... Hayır, güzel. | Open Subtitles | لقد قلت لك إنني لم انته بعد لا , انه جيد |
Vay. - Sana henüz bitirmediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لك إنني لم انته بعد لا , انه جيد |
Ben Sana bir gece değil, bin bir gece olacak dedim. | Open Subtitles | قلت لك إنني لن أقضي ليلة واحدة، بل ألف ليلة وليلة |
Ya Sana öyle biriyle tanıştığımı... ama nişanlı olduğunu söylesem? | Open Subtitles | ماذا لو قلت لك إنني قابلت فتاة كتلك، لكنها مخطوبة؟ |
Normal vites bile kullanamadığımı söyledim. | Open Subtitles | قلت لك إنني لا أجيد قيادة سيارة غير آلية |
söyledim ya dostum, paran henüz tamam değil. | Open Subtitles | قلت لك إنني لم أؤمن مالك بعد |
Yeni bir yöntemim olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك إنني أجبرت على إدخال أدوات جديدة |
Öğlen gelip Sana bakacağımı söylemiştim, unuttun mu? | Open Subtitles | قلت لك إنني سأعود في وقت الغداء لتفقّدك، أتذكر؟ |
Uçamadığımı söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك إنني لا أجيد قيادة طائرة |
Sana, bunun için hazır olmadığımı söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك إنني لم أكن مستعداً لذلك |
Seni buraya getireceğimi söylemiştim, söylemedim mi? | Open Subtitles | قلت لك إنني أستطيع إحضاره أليس كذلك؟ |
Bunu yapamayacağımı söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك إنني لا أستطيع القيام بهذا. |
Sana söylemiştim. Artık maymunun değilim. | Open Subtitles | قلت لك إنني لم أعد قردك |
- Kafamın karışık olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك إنني لم أكن مرتبكة |
Size söylemiştim, sahaya çıkmaya hazır değildim. | Open Subtitles | قلت لك إنني لم اكن مستعدا |
Şimdi ben Sana şöyle desem: Ben bunları yaptım, çünkü aşıktım ben. | Open Subtitles | ماذا إن قلت لك إنني فعلت كل هذا لأنني كنت عاشقاً |
Sana söyledim. Beni sıkıyor o maçlar! | Open Subtitles | قلت لك إنني أجدها مملة |
Çoktan söyledim Sana ben iyiyim. Haklı. | Open Subtitles | قلت لك إنني بخير |