Deney başarısız olduğundan ona bakabileceğimi söylemiştin. | Open Subtitles | قلت لي إن بوسعي الإحتفاظ به عندما كان حقل تجربة فاشلة |
Bu günün gelmeyeceğini söylemiştin. Söz vermiştin. | Open Subtitles | قلت لي إن هذا اليوم لن يأتي لقد وعدتني بذلك |
Ama buna bir anlam veremiyorum, Marty! Bana filmin büyük para getirdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | (لكن هذا غير منطقي يا (مارتي قلت لي إن الفيلم حقق أرباحاً كبيرة |
Saldırıların başarılı olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت لي إن الهجومات كانت ناجحة. |
Bu defa her şeyin farklı olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قلت لي إن الأمر سيكون مختلفاً هذه المرة |
Lowry'nin tutuklanmasının an meselesi olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت لي إن اعتقال (لاوري) هو مجرد مسألة وقت |
Bratvaya katılarak.. ..Kovar'a ulaşabileceğimi söylemiştin. | Open Subtitles | قلت لي إن بوسعي النيل من (كوفار) عبر الانضمام لـ (البراتفا)! |
Bu işin mahkemeye gitmeyeceğini söylemiştin bana Roy. | Open Subtitles | قلت لي إن الأمر لن يصل إلى المحاكمة يا (روي) |
Bunun şaka olacağını söylemiştin! | Open Subtitles | ! قلت لي إن هذا سيكون ممتعاً |
Claybourne'un çocuğu olmadığını söylemiştin. Çocuk olduğuna dair bir kayıt yok zaten. | Open Subtitles | قلت لي إن (كليبورن) لم يُرزق بأي أبناء. |
Karının öldüğünü söylemiştin. | Open Subtitles | -جو) ، قلت لي إن زوجتك ميتة) |