"قلقت" - Translation from Arabic to Turkish

• endişelendim
• merak
• endişelenmiştim
• endişe
• korkuyordum
• endişelenmezdim
• endişeleniyorum
• korktum
• endişelendi
• endişelendin
• endişeliydim
• endişeleniyordum
• meraktan
• endişelenirdim
• korkmuş

Ben bu olaya olması gerekenden fazla önemseyeceğiz diye çok endişelendim.
لقد قلقت من أننا ربما سنعطي الأمر أهمية أكثر مما يجب.

Senin için çok endişelendim. Bunu bir daha asla yapma!
لقد قلقت كثيراً عليك، إياك أن تكرر هذا مرة أخرى

Onları nasıl kullanacağını merak etmiştim bu yüzden onların fünyelerini kaldırmıştım.
أنا قلقت من احتماليَّة استخدامه لها لذا فأنا أزلتُ الصواعق منها

Oh Allah'a şükür, bu da tamam. Bir saniye için endişelenmiştim.
حمداً للرب أن هذا انتهى ، لقد قلقت فعلاً

Mahari ofisimden çıkarken, bana bahsettiği zorluklarla mücadele etmesi için daha özel bir şeye ihtiyacı olabileceğinden endişelendim.
لذا عندما كان مهاري يغادر مكتبي، قلقت من أنه قد يحتاج إلى أمر أكثر تحديدا لمكافحة التحديات التي أشار إليها

Dün gece senin için endişelendim. O şekilde kaçmamalıydın.
قلقت عليكِ ليلة أمس ما كان عليكِ الرحيل بهذة الطريقة

Seni özledim, senin için endişelendim. Keyfimi yerine getirmelisin.
لقد افتقدتك و قلقت عليك يجب عليك ان تمازحني

içerde 1 saat geçirdikten sonra... biraz endişelendim.
أنا آسف أني تخلست النظر لقد قلقت عليك بعد أن كنت بالداخل لنصف ساعه

Sana göz kulak olacak biri olmadığından endişelendim.
لقد قلقت فقط عليك وأنت هنا بالأسفل بدون إشراف

İyi. Galiba yine yersiz bir şekilde endişelendim.
جيد ، أعتقد أننى فقط قلقت على لا شئ ثانية

Yolculuk nasıl geçti? Seni merak ettim.
يا إالهي, كيف كانت رحلتك لقد قلقت عليك قليلاً

Bu sabahki telefon seansını kaçırınca merak ettim.
عندما فوّتت الجلسه الصباحيه عبر الهاتف هذا الصباح قلقت

Bu kasırgada kızımı kimse aramayacak sanıp endişelenmiştim.
ظننت أنّه مع وجود الأعصار، قلقت من أن لا يبحث أحد عن إبنتي.

Bu da o zamanlardan biri. Ama yerinde olsam, fazla endişe etmezdim.
أنه أحد تلك الأوقات لكن لما قلقت كثيرا مكانك

- Bende çıkar diye korkuyordum bir de.
ولطالما قلقت أنه سيكون بي لازال هنالك وقت

Eğer senin nasıl birine dönüşeceğini bilseydim bu kadar endişelenmezdim. Görüşürüz.
اذا كنت اعرف أى نوع من الاصدقاء انت ما كنت قلقت

Ben de endişeleniyorum çünkü her biriyle tanışmak için fırsat bulamayabilirim.
..واعتقد أنني قلقت , لأنني قد لا أكون متواجدة لأقابلهن كلهن

Şehirden ayrıldığını duymuştum. Bana eşlik edemeyeceksin diye korktum.
سمعت أنك كنت ستغادر المدينة,و قلقت ألا تحضر الزفاف

Ama senden haber almayınca endişelendi ve işler o zaman karma karışık oldu.
ولكنها عندما لم تسمع منك قلقت وهنا عندما اختلطت الأمور

Düzeltiyordum, ...ama sonra sen insanların ne düşüneceğinden endişelendin.
لكن أنت قلقت جداً بشأن ما قد يظنه الناس عندما تصبحين أماً

Magnascopics'teki yangını duydum ve endişeliydim.
لقد رأيت الأخبار حول النار في ماجناسكوبيس و لقد قلقت

Buraya taşınmadan önce, seni son kez gördüğümden beri, senin için endişeleniyordum.
لقد قلقت عنك، منذ آخر مرة رأيتك، قبل نقل لكم هنا.

Howard Joel Wolowitz! İki gündür meraktan geberiyorum ve telefonunu kapattığını da biliyorum!
هاورد جويل ولوويتز" لقد قلقت للغاية " ليومان وأعرف أنك أغلقت هاتفك

Ve düşündüğüm tek insan kendimdim... sadece kendim için endişelenirdim.
, والشخص الوحيد الذي فكرت فيه والشخص الوحيد الذي قلقت بسببه كان نفسى

Neden, bilmiyorum ama korkmuş ve endişelenmiştim.
كان لدي شعور. كنت فقط... لقد قلقت وخفت.