"قلقٌ" - Translation from Arabic to Turkish

    • endişeleniyorum
        
    • endişeliyim
        
    • endişeleniyor
        
    • endişeli
        
    • korkuyorsun
        
    • endişeleniyorsun
        
    • endişe
        
    • korkuyorum
        
    • endişelendim
        
    • endişelerim
        
    • endişelendin
        
    • endişelendiğini
        
    • merak
        
    • kaygılıyım
        
    • endişelisin
        
    Sadece senin için endişeleniyorum. Open Subtitles أنا قلقٌ بشأنكَ فحسب، هذا كل ما في الأمر
    Ben sadece seni kötü etkileyecek kişilerle dolaşmandan ve ailemize utanç getirmenden endişeleniyorum. Open Subtitles أنا فقط قلقٌ عليكِ من إنشاء صداقات تؤثر سلبياً عليكِ و تجلب العار على هذه الأسرة
    Ben sadece seni kötü etkileyecek kişilerle dolaşmandan ve ailemize utanç getirmenden endişeleniyorum. Open Subtitles أنا فقط قلقٌ عليكِ من إنشاء صداقات تؤثر سلبياً عليكِ و تجلب العار على هذه الأسرة
    Bu bir yıl sürebilir. Arkadaşın olarak, senin için endişeliyim. Open Subtitles .أمر الطلاق قد يستمر لعام وكصديق لكِ، أنا قلقٌ عليك
    Onu suçlama anne. O benim için endişeleniyor, o kadar! Open Subtitles لا تلوميه يا أمي إنه فقط قلقٌ علي
    Kang Sang In'in cezalandırılması konusunda neden bu kadar aceleci ve endişeli davranıyorum biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعلم لما أنا قلقٌ جدًا بشأن تنفيذ عقوبة كانغ سانغ إن بعجلة شديدة؟
    Gelecekte yeniden içmeye başlayacağından korkuyorsun. Open Subtitles أنت قلقٌ من أن تسقط من فوق العربة في المستقبل
    Benim için endişeleniyorsun. Çok güzel. Endişelenme. Open Subtitles أنتَ قلقٌ بشأني ، هذا جميل لا يتعيّن عليكَ أنّ تعتلّ همّي.
    Kızlarım konusunda endişeleniyorum. Bir sorunları olmasından endişeleniyorum. Open Subtitles أنا قلقٌ على بناتي أعتقدُ أن هنالك خطبٌ بهما
    Senin için endişeleniyorum. Open Subtitles أنتَ تضيع تدريب الـمــشـعــوذيـن مـرة أخـرى لذا أنا قلقٌ عليك جداً
    Onun için endişeleniyorum ve n'apacağımı bilmiyorum. Beni dinlemiyor. Open Subtitles أنا قلقٌ عليها و لا أعلم .ما أفعل، لأنّها لا تصغي إليّ
    Onun için endişeleniyorum. Az önce bana geldi. - Eşek yüküyle silah aldı. Open Subtitles أنا قلقٌ عليّه، للتوّ زارني، شحن منّي ذخيرة
    Annem hakkında endişeleniyorum. Tuhaf davranışlarını fark etmedin mi? Open Subtitles إنّي قلقٌ من أمي، ألاحظتِ سلوكها الغريب؟
    Bak, sen benim için endişeleniyorsun-- ...ben de senin için endişeleniyorum. Open Subtitles أعرف أنك قلقٌ للغاية بشأني وانا قلقٌ من أجلك
    Seçtiğim restoranın senin için yeteri kadar pahalı olmadığı konusunda endişeliyim. Open Subtitles أنا قلقٌ بشأن المطعم الذي اخترته ألا يكون فخماً كفاية
    İçimiz her ne kadar rakamlarımız konusunda oldukça iyimser olmuş olsa da, ...ben bundan dolayı endişeliyim, Open Subtitles كما تعلم، أنا قلقٌ من أن تقاريرنا الداخلية عن نقاطنا في الاقتراع متفائلة أكثر من اللازم
    Briareos senin için epey endişeleniyor olmalı. Open Subtitles يبدو أنَّ "برياريوس" قلقٌ عليكِ كثيراً
    Ben sadece biraz endişeli olduğumu söylüyorum. Open Subtitles ما أقولهُ أني قلقٌ عليك حقاً, يارجل ما يجب عليك فعله
    Masum bir adamı cinayetten mahkum etmenin senatoda çalışma şansını kısıtlamasından mı korkuyorsun? Open Subtitles أأنت قلقٌ أن إدانة رجل برئ بجريمة قتل قد يضر بفرصك للترشح لمجلس الشيوخ؟
    Şimdi de benim sağlığım için mi endişeleniyorsun? Open Subtitles إذاً الآن انتَ قلقٌ بشأن صحتي ونظافتي؟
    Sen Lexi için burada endişe ederken Dean de pencerede kendi bebeğini bekliyordur, büyük ihtimal. Open Subtitles أنت تفكر أنك قلقٌ على أليكسي وأكيد أن دين ينتظر في مكان قريب في سيارته
    Bir gün seni hayal kırıklığına uğratacağımdan korkuyorum. Open Subtitles انا قلقٌ من انني سأخذلكَ في يومٍ من الأيام
    endişelendim, hepsi bu. Open Subtitles أنا قلقٌ .. هذا كل ما في الأمر
    Yine de, biliyor musun... bir porno setinde bulunmak konusunda endişelerim var. Open Subtitles أيضاً على أن أقول, أتعلم ماذا؟ أنا قلقٌ نوعاً ما حيال تواجدي في موقع التصوير الإباحي ذلك
    Ray ile yüzleşmemi gördün aklımı kaçırdığımı zannederek endişelendin. Open Subtitles رأيتَني أواجهُ (راي) و أنتَ قلقٌ أنّي... أفقدُ زمامَ السيطرة.
    Tüm paranızı eroine vermiş olabileceğinizden endişelendiğini söyledi. Open Subtitles لقد كان قلقٌ من ان عندك تاجر باع كل طعامك للبطلة
    Büyükannem sanki camdan yapılmışım gibi, herkes merak ediyor. Open Subtitles إنّها جدتي الجميعُ قلقٌ وكأنني مصنوعةٌ من زجاج
    Başlangıçtan hemen sonra ayrılan şu eşofmanlı adam hakkında kaygılıyım. Open Subtitles ...إنني قلقٌ قليلاً بشأن الشاب .المرتدي البدلة الرياضية الذي غادر بالبداية
    Neden bu kadar endişelisin? Open Subtitles . -لمَ أنتَ قلقٌ جداً ، الآن؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more