Mel, senin için endişeleniyorum. Son günlerde, çok az uyudun. | Open Subtitles | أنا قلق عليكِ يا ميل أنتِ بالكاد تنامين هذه الأيام |
Biliyorum, çok aradım. senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أدرك بأنّي اتصلتُ نحو 50 مرّة، ولكنّي قلق عليكِ |
Oralardayken senin için endişeleniyorum, canım. | Open Subtitles | أتعلمين يا عزيزتي ، أنا قلق عليكِ هناك |
Ama en çok ikimiz için endişelendim törenimize devam etmek için. | Open Subtitles | ولكنى فى الغالب قلق عليكِ وعلىَ وعلى يومنا المميز والرجوع مرة اخرى للمراسم |
Bana ihanet ettin, bana düşmanmışım gibi davrandın, ama yine de bu gece bir tek senin için endişelendim. | Open Subtitles | قمتي بخيانتي نعتني بالعدو، للقريبين إليكِ ومع ذلك عندما كان هناك خطر الليلة، كنت قلق عليكِ |
Bahsetti, evet çünkü senin için endişeleniyor. | Open Subtitles | لقد فعل، أجل لكن فقط لأنّه قلق عليكِ |
Yani, senin için endişeleniyor. | Open Subtitles | أجل فهو قلق عليكِ |
senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلق عليكِ أنا والدكِ وهذا مسموح |
Tanrı aşkına Eleanor, senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | يا للهول، إليانور. أنا قلق عليكِ |
Ben senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلق عليكِ أنتِ. |
Ben sadece senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | إنّني قلق عليكِ فحسب |
Hoşuna gitsin ya da gitmesin, senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أعجبك أم لا، أنا قلق عليكِ. |
senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | لأنّي قلق عليكِ |
- Ama senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | -بل أنا قلق عليكِ أنتِ |
senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلق عليكِ |
senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلق عليكِ |
Sadece senin için endişelendim. | Open Subtitles | أنا آسف . كنت قلق عليكِ فحسب |
Buradayım çünkü senin için endişelendim. | Open Subtitles | أنا هنا لأنني قلق عليكِ |
Robert senin için endişeleniyor. | Open Subtitles | فـ "روبرت" قلق عليكِ |
- senin için endişeleniyor. | Open Subtitles | -إنّه قلق عليكِ |