Yine de Onun için endişeleniyorum, Şerif. | Open Subtitles | سوف يبقيها محتجزة داخل المدينة ولكني قلق عليها أيها المأمور. |
Sana söylediğim için bombok hissediyorum ama Onun için endişeleniyorum. | Open Subtitles | لذا، أشعر نوعاً ما بأنني صديق رديء لإخباري ذلك، لكنني قلق عليها. |
- Senin de onun için endişelendiğini biliyorum. | Open Subtitles | -أعلم أنّكَ كذلك قلق عليها . |
Yaptığı bunca şeyden sonra neden Onun için endişeleniyorsun? | Open Subtitles | لماذا انت قلق عليها بعد كل مافعلته ؟ |
Onun için endişeleniyorsun. | Open Subtitles | أنتَ قلق عليها |
Evet evet, iyiyim. Onun için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أجـل , أجـل , أنـا على مـا يرام أنــا قلق عليها فحسب , إنـها أختـي |
Karım bu gece bir şey yapıyor ve Onun için endişeleniyorum. | Open Subtitles | زوجتي تفعل هذا الأمر الليلة وأنا قلق عليها قليلاً. |
Ben de Onun için endişeleniyorum ama Emma güçlüdür. İyi olacaktır. | Open Subtitles | أنا قلق عليها أيضاً لكنْ (إيمّا) صلبة وستكون على ما يرام |
Sadece Onun için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلق عليها فحسب، هذا كل شيء |
Onun için endişeleniyorum. Bana bocalıyor gibi geldi. | Open Subtitles | أنا قلق عليها تبدو مُتخبّطة |
Onun için endişeleniyorsun. | Open Subtitles | -أنت قلق عليها . |
Onun için endişeleniyorsun demek. | Open Subtitles | أنت قلق عليها |