Vayy,burası çok güzel, Glenn. | Open Subtitles | إنه مكان لطيف يا قلين هذه ذكرى ثلاثة أسابيع عشناها سوية يا جوان |
Ama çiçek istemiyorum. Turumun yeniden olmasını istiyorum, Glenn. | Open Subtitles | و لكن لا أريد ازهارً أريد عودة جولتي, قلين |
Glenn Lowry, MoMA'nın başı bunları dediğinde durumu güzelce özetlemişti: "Biz ziyaretçilerilerimizin sadece ziyaretçi olmalarını istemiyoruz. | TED | ولقد أصاب مدير المتحف قلين لوري عندما قال "نحن نريد من زوَارِنا أن يكونوا أكثر من مجرد زوارٍ. |
Şeyh, somon projesinin detaylarını görüşmek üzere sizinle Glen Tulloch'daki konutunda görüşmek istemektedir. | Open Subtitles | الشيخ طلب من شركتك عن املاكه في قلين تولتش لتناقش اكثر بمشروع السلمون. |
Kızını tanımakta zorluk çekersen... ..Glen Cove İstasyonu'ndaki en şık kadın ben olacağım. | Open Subtitles | لو حصلت صعوبات في التعرف على ابنتك سأكون أكثر النساء أناقة في محطة قلين كوف |
Taksi ister misiniz? Glen Cove'daki en ucuzu. | Open Subtitles | هل تريدين تاكسي ياآنسة الأرخص سعرا في قلين كوف |
Bendeniz Glenn Quagmire. Buda Arı Saldırısı | Open Subtitles | أنا قلين كواقماير وهذه هي شجيرة النحل |
Burada kalmama izin verdiğin için teşekkürler Glenn Umarım bir şeye mani değilimdir. | Open Subtitles | شكراً لـ سماحك لي بالبقاء هنا .. قلين -اتمنى أن لا أكون عقبة في الطريق |
Glenn, sadece şunu.. Hayır, alamazsın. | Open Subtitles | .. قلين , هل يمكنني - لا , يمكنك أخذها - |
Merhaba Angela, ben Peter'ın arkadaşıyım, Glenn Quagmire. | Open Subtitles | مرحباَ " أنجيلا " أنا صديق " بيتر " " قلين كويقماير " |
Benim arkadaşlarım Scott, Glenn ve Rob fakat siz onları tanımıyorsunuz. | Open Subtitles | اصدقائي هم سكون قلين روب, لكن لا تعرفهم |
Sen de Glenn ve Armstrong gibi muamele görmeliydin. | Open Subtitles | من المفترض مع قلين و ارمسترونغ |
Vayy,burası çok güzel, Glenn. | Open Subtitles | إنه مكان لطيف يا قلين |
Glenn, geliyor musun? | Open Subtitles | قلين , هل أنت قادم؟ |
Merhaba,Glen,Rahatsız ettiğim için özür dilerim? Kötü bir zamanda mı geldim? | Open Subtitles | اهلا قلين, انا اسفه على ازعاجك هل هذا توقيت سيء؟ |
Peter Griffin ve Glen Quagmire perili evden ayrılırken bir buçuk saatten sonra sadece onurlarını değil arkalarında iki hat idrar izi de bıraktılar. | Open Subtitles | بيتر جريفين .. و قلين كواقماير شوهدوا يهربون خارج المنزل المسكون بعد نصف ساعة |
Glen, artık konuşmanı istemiyorum, çünkü eğer yalan söylemeye başlarsan üstünde hiçbir köprü olmayan bir nehir oluşacak aramızda. | Open Subtitles | توقف " قلين " لم أعد أريد حديثك لأنه حينما تبدأ الكذب علي سيصبح بيننا نهر دون جسر عبور |
Fısıldayan Glen'e ne dersin? Orası broşürde işadamları kulübü gibi görünüyordu. - Viagra satan makineleri bile var. | Open Subtitles | ماذا عن "ويسفير قلين"، أعني و كأني في في كتيب إرشادات نادي ريفي |
Adamlarından biri Glen Hollow yolunun kenarında terk edilmiş bir kilise otobüs bulmuş ve içinde buldukları tek kişinin kafasında 38 kalibrelik kurşun boyutunda bir delik varmış. | Open Subtitles | أحد الفرسان وجد في حافلة كنيسة مخلاة خارج عن مسار " قلين هولن " وأحد الناجيين الوحيد تلقى ثقباَ في رأسه بعيار رصاصة 38 |
Glen Hollow yolunda soyulan oxy otobüsü ile ilgili alakan var mı diye sormaya geldim. | Open Subtitles | السبب هو سؤالك إن كان لديك أي يد في خطف ذلك الباص في طريق " قلين هولو " |
Watkins Glen'de bu yarışın bitiş turlarındayız. | Open Subtitles | نحن في المراحل الأخير من هذا السباق في "واتكنس قلين". |