"قمةِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • tepesinde
        
    • tepesine
        
    • Kafa'
        
    • tepeye
        
    • ve ayakta
        
    Mağaranın tepesinde bir havalandırma deliği var. Ben oradan içeri gireceğim. Open Subtitles الآن، هناك منفذ هوائي على قمةِ ذلك الكهفِ.أنا سَأَدْخلُ خلال هناك.
    Dünya Ticaret Merkezi'nin tam tepesinde bir vergi müfettişi ve bir avukat var. Open Subtitles لديك محاسب أى أر اس و محامى على قمةِ مركز التجارة العالمي
    Karar listesinin en tepesinde, COS projesinin hemen yok edilmesi var. Open Subtitles في قمةِ هذه القائمةِ الإنهاء الفوري لمشروعِ سي أو إس.
    Aynı zamanda en iyi okçularımızı kulenin tepesine yerleştirdik. Open Subtitles أيضاً،سَيكون أفضل نّبّالون على قمةِ تلك البنايةِ
    Sonrasında beni alıyorlar dağın tepesine koyuyorlar ve ilahi söylemeye başlıyorlar ve farkettim ki benim Tanrı olduğumu sanıyorlar! Open Subtitles وآخر ما أعلمهُ, أنهم يأخذونني ويضعونني على قمةِ هذا الجبل وبدؤا في الغناء وعندها لاحظتُ... أنهم إعتقدو أنني إله
    "Havuç Kafa'nın Şatafatlı Yaşamı!" Open Subtitles "هيجان قمةِ جزرِ." How'd يَبْدأُ؟
    Geldiğimde Kudüsteki tepeye dua etmeye çıktım. Open Subtitles عندما وَصلتُ الى هنا، مَشيتُ حتى قمةِ القدس وصَلّيتُ
    Bu teoriye göre -ki bu raporda açıklanan resmi teoridir- birbiri üzerine yığılılarak çökmüş katlar ve ayakta kalmış çekirdek konstrüksiyon görmeniz gerekir. Open Subtitles لرُؤية a كومة كاملة مِنْ الطوابقِ كوّمتْ على قمةِ بعضهم البعض وبعد ذلك a مغزل الأعمدةِ الرئيسيةِ يَقِفُ أيضاً. صميم كُلّ مِنْ الأبراجِ التوأميةِ شَملتْ 47 عمودِ فولاذيِ هائلِ.
    Kitaplığın tepesinde duran resim kutusunu bu sayede buldum. Open Subtitles ساعدَني لإيجاد ذلك الصندوقِ الطريق صعوداً على قمةِ تلك المكتبةِ القديمةِ.
    'Düşüş'ün tepesinde ışığın bol olduğu yerlerde hem yumuşak, hem de sert mercanlar bulunur. Open Subtitles في قمةِ الهبوط , حيث أنَّ هناك مازالَ الكثير مِنْ الضوءِ , كلا المرجان القاسي والناعم يَجِدُ هنا.
    Orada dikilme. Merdivenlerin tepesinde. Open Subtitles لا تَقفْ هنا هناك في قمةِ الدرجاتِ
    Siktiğimin karınca tepesinde haklıydık. Open Subtitles نحن كُنّا صحيحون على قمةِ a تَلّ النملةِ الداعرِ أمَّ.
    - Eyfel Kulesi'nin tepesinde. - Çok soğuk. Open Subtitles على قمةِ برج أيفلِ.
    Geldiğimde, Kudüs'ün tepesine çıkıp dua ettim. Open Subtitles عندما وَصلتُ الى هنا، مَشيتُ حتى قمةِ القدس وصَلّيتُ
    Böylece arabama bindim ve sahil boyunca kuzeye doğru üç saat araba sürdüm, yollar boşalmaya ve daralmaya başladı ve sonra daha da dar bir yola girdim, neredeyse asfaltsız, bu şekilde dağın tepesine kadar iki mil kıvrıldı. TED وهكذا ركبت سيّارتي وقدتها ثلاثِ ساعاتٍ شمالاً بمحاذاة الساحل، أمست الطريق فارغةً وأضيق فأضيق، ثم انعطفت الى مسار أشد ضيقاً، بالكاد مرصوف، امتد كالأفعى طول ميلين ارتفاعاً الى قمةِ جبل.
    Dağın tepesine gidiliyorsun ve seni orada bir çantayla bırakıyorlar Open Subtitles تَذْهب إلى قمةِ الجبل و يَتْركونَك هناك مَع عُلبة... لا،صُعوداً لِلأعلى إلى قمة الجبلِ،
    Çünkü, ölüm nedeni, kafanın tepesine bir darbeye bağlı beyin kanaması. Open Subtitles لأن القدَّ نزفُ خارج الأمّ القاسيةُ سبّبَ مِن قِبل a ضربة إلى قمةِ الجمجمةِ.
    - Elbette öyle eskiden trenin tepesine iki kolunun altında keçilerle biniyordun. Open Subtitles بالطبع هو. أنت مُتعود عَلى الرُكوب على قمةِ a قطار مَع a عنزة تحت كُلّ ذراع.
    Kimble çoklu rampaların üzerinden çıkarak.... ...en tepeye çıkmaya hazırlanıyor. Open Subtitles إِسْتِعْداد كيمبل لنظرتِه النهائيةِ. صُعُود مستويات التعليةِ المتعدّدةِ إلى قمةِ تيبي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more