O zaman hangi akla hizmet İngiliz Kraliyet Soğutmadaki hisselerini ona sattın? | Open Subtitles | إذن لماذا بأي ثمن قمت ببيعه حصتك في شركة التبريد؟ |
Ne diye sattın ki? - Geri almamız lazım. | Open Subtitles | لقد طلبت منك أن تعتني به، لماذا قمت ببيعه أصلاً؟ |
Evinde hâlâ bir silah var mı, yoksa bağımlığın yüzünden onu çoktan sattın mı? | Open Subtitles | والآن هل في منزلك سلاح ام أنك قمت ببيعه |
Atlardan birini, yarış atı gibiydi, Kızılderili bir çiftlik sahibine sattım. | Open Subtitles | فيما بينهم المهر الذي قمت ببيعه على المزارع الهندي |
İki yıl sonra sattım. $800.000 kar bıraktı. | Open Subtitles | ، قمت ببيعه بعد عامين جنيت ربح قدّر بـ 800,000 دولار |
Bu Allah'ın lânetlediği yeri toparlamak için her şeyimi ve mirasımı sattım. | Open Subtitles | كل شيء امتلكته أو ورثته قمت ببيعه لادارة هذا المكان البائس |
Demek video çekip benden habersiz sattın. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل فيديو و قمت ببيعه دون إعلامى -ماذا؟ |
Kime sattın? | Open Subtitles | الذي قمت ببيعه لمن؟ |
- Kime sattın? | Open Subtitles | -لمن قمت ببيعه ؟ |
- Onu sattın yani? | Open Subtitles | إذاً قمت ببيعه |
- Ona sattın! | Open Subtitles | -لقد قمت ببيعه |
Onu Denizkabuğu şehrindeki bir adama sattım." | Open Subtitles | "لقد قمت ببيعه الى شخص يسكن فى مدينة الصَدفة " |
- Bir silah fuarında sattım. | Open Subtitles | قمت ببيعه في أحد متاجر الأسلحة |
İki yıl sonra sattım. Sekiz yüz bin dolar kâr elde ettim. | Open Subtitles | ، قمت ببيعه بعد عامين |
Gitti. sattım. | Open Subtitles | لقد رحل، قمت ببيعه |
Yok yok. Onu geçen sattım. | Open Subtitles | لا، لا قمت ببيعه بعدها بفترة |