Ben başka bir seçenek göremiyorum . Hiç yaptın mı? | Open Subtitles | لا ارى اى اختيار اخر هل قمت بذلك من قبل؟ |
CA: Ve bunu yaptın da, oldukça ilgi çekici bu değişim birkaç yıl önce yaşandı. | TED | ك.أ: وقد قمت بذلك بالفعل، الأمرالذي يبدو كتغير مُثير للاهتمام، منذ عدة سنوات. |
Yani inanılmazdı ve bunun nasıl yapılacağını sonunda anlamadan önce birkaç tanesi başarısız oldu ama bunu artık yaptın, hem de beş ya da altı kez değil mi? | TED | لكن هذا رائع، فشل العديد من هؤلاء قبل أن تعرف أخيرًا كيفية القيام بذلك، لكنك الآن قمت بذلك كم مرة، 5 أو 6 مرات؟ |
Ama ancak bunu yaparsan, ve yardımı dokunursa. | Open Subtitles | لكن فقط ان قمت بذلك فعلا و فقط فيما لو كان هذا مفيداً |
Trent, Willoughby ve Castleton'ı kendim görür ve onlara ayrılmanın benim hatam olduğunu bunu benim için yaptığını söylerim. | Open Subtitles | سأذهب لأرى ترينت، ويلوبي وكاسلتون وأخبرهم أنه خطأي أنك أستقلت وأنك قمت بذلك من أجلي |
- Bunu yaptığına inanmıyorum. - Ne yapmışım? | Open Subtitles | ـ لا أصدق أنك قمت بذلك ـ قمت بماذا؟ |
Bunu adalete hizmet etmek ve katil bir yamyamı yakalamak için yaptım. | Open Subtitles | قمت بذلك من أجل العدالة و للقبض على آكلي لحوم البشر المجرمين |
Biliyorum ama bunu bizi zorlayarak yaptın Dave. | Open Subtitles | اعرف ذلك دايف لكن الفكرة هي انك قمت بذلك بإجبارنا نحن |
Aman Tanrım, Lanie, inanamıyorum, bunu gerçekten yaptın. | Open Subtitles | يا الله يا ليني، لا أصدق أنك قمت بذلك بالفعل |
Dur bir dakika. Sen bunu zaten yaptın. Bu yüzden ilişkimizi bitirmeme neden oldun. | Open Subtitles | انتظر، قمت بذلك بالفعل و اضطريتني لإنهاء العلاقة |
Onu öldürme emri alacağını biliyordum. Ve yaptın da. | Open Subtitles | لقد علمت أنه سيتم أمرك بقتله و لقد قمت بذلك. |
Yaptığın şeyin bir ırza tecavüz olduğunu tam olarak bilerek mi yaptın? | Open Subtitles | هل قمت بذلك بإرادتك الكاملة وأنت مدركة أن ما تقومين به يعد انتهاكاً؟ |
Bunu daha önce yaptın mı, aynı anda beş yerde olmayı? | Open Subtitles | هل قمت بذلك من قبل أن تكون في 5 أماكن مرة واحدة؟ |
Bunu bir daha yüzüme vurmayacağına yemin edeceksin. Çünkü bunu yaparsan asla karşılaşmak istemediğin kötü ruhları serbest bırakmış olursun. | Open Subtitles | لأنه إذا قمت بذلك ستطلق عنان الشيطان الذي لا تريد لقائه |
bunu yaparsan, milyarlarca yıl acı çekeceksin, ve insanların dünyasına geri döneceksin. | Open Subtitles | إذا قمت بذلك ، سوف تواجهك مليارات السنين من المعاناة والعودة إلى عالم الإنسان |
Umarım herkes tek başına yaptığını düşünür. | Open Subtitles | آمل أن يظن الجميع أنك قمت بذلك لوحدك، لا؟ |
Umarım herkes bunu tek başına yaptığını düşünür. | Open Subtitles | آمل أن يظن الجميع أنك قمت بذلك لوحدك، لا؟ |
Bunu yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التصديق بأن قمت بذلك |
Youtube bununla yıkılıyo. Bunu yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | إنها محملة على لا أصدق أنك قمت بذلك |
Evet! Ben yaptım bile. Hiçbiri telefon defterinde kayıtlı değil. | Open Subtitles | لقد قمت بذلك لم يدرج أي أسم في دليل الهاتف |
Ne zaman yaptınız, nerede yaptınız, niçin yaptınız. Önemli olan "niçin" sorusu. | Open Subtitles | متى قمت بذلك وأين ولماذا، السبب مهم جداً |
Nalet bir katil olduğumu söylemiştim. Daha önce de yapmıştım. | Open Subtitles | أخبرتك أني قاتل محترف وقد قمت بذلك من قبل |
Ayrıca bunu yaparsam sen asil bir samuray olacaksın. | Open Subtitles | , أيضاً , إن قمت بذلك ستصبح ساموراي نبيلاً |