"قمنا ببناء" - Translation from Arabic to Turkish

    • inşa ettik
        
    • geliştirdik
        
    • kurduk
        
    • yaptık
        
    • oluşturduk
        
    Son olarak ekip lideri Bishnu, sadece tuvalet inşa etmediğimizi anladı, aynı zamanda bir ekip inşa ettik, bu ekip şu an iki köyde çalışıyor ve sonraki iki köye bu işi genişletmek için eğitim veriyorlar. TED قائد الفريق قد فهم الآن ليس فقط قمنا ببناء دورات مياه بل قمنا ببناء فريق و هذا الفريق يعمل الآن في قريتين حيث يقومون بتدريب القريتين التاليتين للحفاظ على توسع العمل و هذا برأيي هو المفتاح.
    Dayanıklılık, nem ve termitler, vs gibi konuların... ...testi için 50 birim inşa ettik. TED قمنا ببناء 50 وحدة للقيام كتجربة لمعرفة صمود الوحدات فيما يخص المتانة والرطوبة والنمل الأبيض، و هلم جرا.
    Yaz boyunca öğrencilerimle birlikte... ...50 adetten fazla barınak inşa ettik. TED خلال فصل الصيف مع طلابي، قمنا ببناء ما يزيد على 50 وحدة من الملاجئ.
    Sonuçta evrensel bir risk değerlendirme aracı geliştirdik. TED و هكذا قمنا ببناء أداة لتقييم الأخطار شاملة.
    Devamlı ve yüksek kaliteye dayanan bir iş modeli kurduk. İşini en iyi yapan zihinleri başa getirdik TED قمنا ببناء نموذج عمل تجاري قائم على الاتساق، وعلي معلومات ذات جودة عالية، وجمع أفضل العقول في ما يتعلق بهذه القضية.
    Eşimle ben, Washington'da terk edilmiş bir arazide kendimize bir ev yaptık. ve 'doğaya dost' marketlerin raflarını boşaltmak için elimizden geleni yaptık. TED زوجتي، وانا قمنا ببناء منزل جديد على بقعة خالىة من واشنطن العاصمة ، قد بذلنا قصارى جهدنا لمسح رفوف مخزن الاستدامة.
    Bu nedenle cüretkar olmak, cesur olmak, bağımsız ve kendi kendine yeter olmakta iyi olduğunuzu söyleyen bir kültür ve değerler kümesi oluşturduk. TED نتيجة لذلك، قمنا ببناء حول ثقافة ومجموعة من القيم وقال أن ما كنتم جيدة في وكان يجري جريئة، في كونها الشجاعة، في كونها مستقلة وتتمتع بالاكتفاء الذاتي.
    Ancak yüzyıllar içinde, bu nesnel gerçekliğin üzerine kurgulanmış ikinci bir gerçeklik katmanı inşa ettik. Uluslar, tanrılar, para, kuruluşlar gibi kurgulanmış unsurlardan oluşmuş bir gerçeklik. TED ولكن بمرور العصور، قمنا ببناء طبقةٍ ثانيةٍ من الواقع الخيالي، فوق الطبقة الأولى وهي الواقع الموضوعي واقعٌ عناصره هي كينوناتٌ خيالية، مثل الأمم، الآلهة، المال، والشركات.
    Güzel Sanatlar Akademisi projeye katıldı, böylece çatılarına başka büyük bir anten inşa ettik, tam olarak NSA ve GHCQ'nun dinleme istasyonunun ortasına. TED انضمت أكاديمية الفنون للمشروع، وهكذا قمنا ببناء هوائي آخر ضخم ووضعه على السطح، تحديدا في وسط المسافة الفاصلة بين مراكز التنصت التابعة لهما.
    SpaceX'in yanına bir öğrenci yarışması için Hyperloop test pisti inşa ettik. ulaşımda yenilikçi fikirleri teşvik etmek için. TED قمنا ببناء مسار هايبرلوب تجريبي بجوار شركة "سبيس إكس"؛ لأجل منافسة طلابية فقط؛ لتشجيع الأفكار المبتكَرة في مجال النقل.
    Mütevazi bir başlangıçtan sonra bugüne kadar 100'ün üzerinde partner ve muazzam bir kitleyle dünya çapında bir platform inşa ettik. TED من بدايات متواضعة، قمنا ببناء منصة عالمية مع جمهور هائل مع أكثر من مائة متعاونٍ.
    Depoların oldukları yere yeni bir fabrika inşa ettik. Open Subtitles وحيث كانت المخازن قمنا ببناء مصانع جديده
    Herkesin anladığına emin olmak için Church'e karşı güçlü bir dava inşa ettik. Open Subtitles حتى فقط نكون واضحين لقد قمنا ببناء قوي جدا قضية ضد شريش
    Ve köyleri isyan saldırılarından korumak için, savaşın önüne erken uyarı radio ağı inşa ettik. Open Subtitles ولقد قمنا ببناء شبكة تحذيرات مبكرة من الحرب لنحمي القرى من هجمات المتمردين
    Hadley'in bulunduğu toprağın sahibi babanın şirketi olabilir ama biz bu kasabayı kendi ellerimiz ve sevgimizle inşa ettik. Open Subtitles ربما تملك شركة ابيك الاراضي التي تقف عليها هادلي ولكننا قمنا ببناء هذه المدينة بأيدينا، وحبنا
    Ve daha sonra sadece iki dizüstü bilgisayar ve bir kablosuz internet bağlantısıyla bir yeniden yapılanma makinesi inşa ettik. "O`Neil kız kardeşler sunar: (60 saniyede Monson kasırgası). TED ومسلحين باثنين فقط من أجهزة الكمبيوتر المحمولة و "شريحة اتصال لاسلكي عالي السرعة" ، قمنا ببناء جهاز التعافي.
    Bu sistemi anlamak için, tüneme üzerine basit, bağımsız kurallara sahip bir bilgisayar modeli geliştirdik ve sanal bir yarasa kolonisiyle binlerce günlük simulasyon yaptık. TED لفهم هذا النظام، قمنا ببناء نموذج بالكمبيوتر للجثوم، قائم على قواعد بسيطة، فردية، و حاكينا الآلاف و الآلاف من الأيام في مستعمرة الخفافيش الافتراضية هذه.
    Böylece üç iplikli bir model geliştirdik. TED لذا قمنا ببناء مجسم بثلاثة أشرطة.
    Böylece biz de onların yerine altyapı kurduk. Katılan her yeni şirketle birlikte sistem akıllanıyor. TED لذلك قمنا ببناء ذلك لهم، وأصبح هذا النظام الآن أذكى بمشاركة شركات أكثر.
    Bu yüzden tamamen farklı bir alan oluşturduk onun için. Öğrenmek ve makineye bir yüzün ne olduğunu öğretmek için. Yani bunu olguyu ona verebilmek için. TED لذا، قمنا ببناء صف كامل منها لتعلم وتعليم آلة ما هو "الوجه"، وتضمينه وضغطه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more