"قميصه" - Translation from Arabic to Turkish

    • gömleğini
        
    • tişörtünü
        
    • Gömleğinin
        
    • gömleği
        
    • tişörtü
        
    • Gömleğinde
        
    • Tişörtünün
        
    • Tişörtünde
        
    • gömleğindeki
        
    • üstünü
        
    • gömleğine
        
    • gömlek
        
    • tişört
        
    • tişörtüne
        
    • T-shirt
        
    Bu katil için uygun bir özür. Kanlı gömleğini attı. Open Subtitles هذا عذر غير مريح لجريمه لقد تخلص من قميصه الملوث
    Andrew'dan gömleğini çıkartmasını isteyeceğim böylece hepimiz neden bahsettiğimiz görebilelim. Open Subtitles أود أن أطلب من ، أندرو كي يخلع قميصه لكي يرى الجميع عن ماذا كنا نتكلم
    Sevimli bir çocuk bul ve Kaslarını görebilmem için tişörtünü kaldırıp kaldıramayacağını sor? Open Subtitles أبحث عن شاب لطيف و أطلب منه أن يرفع قميصه لكي أرى بطنه؟
    Vitrinin yanındaki kitapların orada duruyordu. Seks dergilerini Gömleğinin altın atıyordu. Open Subtitles كان يقف نحو رف المجلات و يخبأ المجلات الإباحية في قميصه
    gömleği dışarıda, elinde mısır gevreği dolanan biri ne yapsın? Open Subtitles تعجب برجل يمشي و قميصه خارج بنطاله وأكله ممتلأ بالشطة؟
    Özellikle beyaz tişörtü ve mavi pantolonu çok hoşuma gitti. Open Subtitles وأكثر ما أحبه به قميصه الأبيض وسرواله الأزرق
    İplikler vücudunda ve iç çamaşırındaydı ama Gömleğinde ve pantolonunda değildi. Neden? Open Subtitles ألياف على جسمه,ملابسه الداخلية,لكن ليس على قميصه أو سرواله,لماذا؟
    Evet, manyak gibi dans dahi etti... ..bazen heyecanlıymış gibi davranıp Tişörtünün üstüne kahve döküyordu. Open Subtitles نعم, الرقص العاطفي واحيانا يسقط القهوه على قميصه في عصبيه
    Sonra gömleğini köparıp göğsünü ve karnını öper. Open Subtitles ثم يمكن أن تخلع قميصه و تقبل صدره و معدته
    Ted Nugent aradı- gömleğini istiyormuş. Open Subtitles تيد نوجنت اتصل بي ، انه يريد استعادة قميصه
    "Asla sevdiğini bulamaz, sevgilisi gömleğini kaybedecek. " Open Subtitles لن يجد أبدا محبوبته, و سيفقد الحبيب قميصه
    Ve işim bittiğinde bana tişörtünü sundu ayaklarımı silmek için ve nazikçe beni dışarı çıkarttı. TED وعندما إنتهيت، عرض علي قميصه لمسح الوحل من أقدامي وبلطف إصطحبني إلى الخارج.
    -Demek istediğim, onun tişörtünü odasında buldu ve üzerinde ismi olmasına rağmen Micheal reddetti bunu. Open Subtitles أعني أنها وجدت قميصه في غرفتها و قال أن القميص ليس له على الرغم أن اسمه مكتوب على القميص
    Özellikle de, şu tamamen delirip, yeşile döndüğü kısımlarla tişörtünü yırttığı sahneleri. Open Subtitles خاصة ذلك الجزء أين يغدو غاضبا ويصبح أخضر وبعدها يتمزق قميصه
    Gömleğinin ortası yanarak delinmişti, bowling topu büyüklüğündeydi. Open Subtitles لقد احترق قميصه واصبح به ثقب بحجم كرة بولينج
    Gömleğinin kırışacağı korkusu ile koltuğa yaslanmayacağını bilirsin Open Subtitles تعرف بأنه لن يستريح في كرسيه خوفا منأ ن يتجعد قميصه
    Belkide gömleği ve pantolonu üzerinde yoktu. Open Subtitles ربما بكل بساطة لم يكن مرتدياً قميصه و سرواله
    Sana kocaman, yağlı bir çek yazdığını söyle. Öyle büyük bir çek olsun ki yüzmeye gittiği zaman üstündeki tişörtü çıkartmasın. Open Subtitles اخبرني أنه كتب لك صّك كبير وضخم ، صّك ضخم للغاية بحيث لا يستطيع خلع قميصه عندما يذهب للسباحة
    Gömleğinde bulduğum boyanın kütle spektrum analizini tamamladım. Open Subtitles أنا فقط لم تحليل كتلة المواصفات على الطلاء وجدت على قميصه.
    Tişörtünün üzerinde ki sinir bozucu saçlardan hoşlanmıyor. Open Subtitles هو لا يفضل إبقاء الشعر الذي يحك جلده تحت قميصه
    Bunun Tişörtünde ördek, bununkinde de palyaçolar var. Open Subtitles هذا الطفل يحتوي قميصه على بط و ألآخر يحتوي على مهرجين
    Ayakkabılarına bak. Yepyeniler. Birisi gömleğindeki yırtığı dikmiş. Open Subtitles ‫انظري لحذائه، إنه جديد، ‫وشخص ما خيّط هذا التمزّق في قميصه
    Ben senin gibi değilim! Bir erkek üstünü çıkarınca heyecanlanmıyorum. Open Subtitles انا لست مثلك لا أفقد عقلي كل مرة ارى فيها صبي بدون قميصه
    Kendimi sersem gibi hissetmeyeyim diye gömleğine hardal dökmesini söylemeniz. Open Subtitles .. وتخبره بأن يلقي الخردل على قميصه حتى تشعرني وكأنني بلهاء
    Bendeyse, gerçekten hoş bir pantolon, terzi işi bir gömlek ve süslü bir saat var. Open Subtitles لقد حصلت على زوج لطيف من السراويل، قميص مصممة خصيصا، الساعات الفاخرة. آثار الطلاء و أحمر الشفاه على قميصه.
    Elliot Stanton'ın fotoğrafta taktığıyla tişört üzerinde aynı izi bırakıyor. Open Subtitles مطابقة للقفازات إليوت ستانتون كان يرتدي في الصورة التي جعلت بصمة على قميصه.
    Bişeyler yazıp tişörtüne yapıştırsam olmaz mı? Open Subtitles ألا أستطع أن أكتب ورقة وأثبتها في قميصه ؟
    Şu bombaya bakın Sykes'ın yanındaki adam, T-shirt'i. Open Subtitles إنظروا إلي الرجل الذي ... في الصورة مع سيكيس ، على قميصه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more