Ben yemedim, ama Mueller'in el Bombası hala yanındaydı. | Open Subtitles | انا لم اشتريها ولكن مولار لازالت معه قنبلته |
- Bombası eksik olan sensin. - Herhangi biri almış olabilir. | Open Subtitles | انت الوحيد الذى اضاع قنبلته اى شخص يمكنه اخذها |
O kesinlikle onun Bombası olamaz. | Open Subtitles | من المستحيل أن تكون تلك قنبلته. |
bombasını durdurmaya çalıştım. Diğerleri öldü, o yakalandı. | Open Subtitles | حاولت إيقاف قنبلته الآخر قتل وهو أمسك به |
Bu adam kendi bombasını Givens'in saatli radyosuna saklamış. | Open Subtitles | هذا الرجل اخفى قنبلته فى ساعة " الاذاعة الخاصة ب " كيفينز |
Kortej ilk köprüyü geçtiği sırada, orada olan komplocu bombayı patlattı. | Open Subtitles | مع مرور الموكب عبر الجسر الأول قام احد المتآمرين بإلقاء قنبلته |
Bombası patlamadı. Teşekkürler, Lisa Simpson. | Open Subtitles | "قنبلته كانت مزيّفة" "شكراً لكم .. |
Belki Bombası sahtedir? | Open Subtitles | ربما قنبلته مزيفة |
Randy Slade bombasını sırt çantasında taşımıştı. | Open Subtitles | راندى سلات " حمل قنبلته " فى حقيبة ظهره |
Onun bombasını patlatmak için kullanacağımız bomba. | Open Subtitles | -إنها قنبلة سنأتى بها ، لنبطل قنبلته . |
Biz şu anda konuşurken Samar 108. bombayı etkisiz hale getiriyordur. | Open Subtitles | الان بها نتحدث التى اللحظه اثناء 108 رقم قنبلته مفعول سامار يبطل |
Bilinçli ya da değil, Randy Slade bombayı patlattığında ortağının kimliğiyle ilgili ipuçları verdi. | Open Subtitles | عن عمد ام لا ، " راندى سلات " اعطى ادلة عن هوية شريكه عندما قام بتفجير قنبلته |
ATF soğutucu buldu ve üstündeki parmak izlerinden tespit etti, bize de Puckett 'in bombayı nasıl sakladığını dair ipucu verdi. | Open Subtitles | "أي تي إف" رفع بصمات من مبردة تركها ورائه. إنها كيف (بوكيت) يُخفي قنبلته. |