Belki yastığının altında birkaç tane el bombası olur. | Open Subtitles | ربما سوف تكون هناك قنبلتين يدويتين في وسادتك |
Girdiğimizde kafamızı uçurmazlarsa, kapıya bağlı tel ile tetiklenen iki adet el bombası, döşemenin altında ise iki adet basınç bombası olmalı. | Open Subtitles | إنْ لمْ يفجروا رؤوسنا عند دخولنا فهنالك سلك مفخخ يتحرك عند فتح الباب و قنبلتين يدويتين مزروعتان عند الواح الأرضية |
Bir grup askerin koruduğu setin ortasına 2 tane el bombası düşmüştü ve herşey havaya uçtu. | Open Subtitles | -سقطت قنبلتين في منتصف الخندق.. -وطار كل شيء في الهواء |
İki bombamız olursa iki sansımız olur. | Open Subtitles | إذا كان عندنا قنبلتين سيكون عندنا فرصتين |
Ama şunu biliyoruz ki eğer iki bombamız olsaydı, iki şansımız olurdu. | Open Subtitles | ... لكن ما نعرفه هو أنه إذا كان عندنا قنبلتين سيكون عندنا فرصتين |
İki tane bomba arıyoruz. | Open Subtitles | "نحنُ نبحث عن قنبلتين." |
Yakın mesafeden iki tane el bombası yeterli olabilir. | Open Subtitles | قنبلتين من مسافة قريبه قد تكون كافيه |
Evimde iki el bombası var. | Open Subtitles | لدي قنبلتين في بيتي |
İki bombamız daha var. | Open Subtitles | - لازال لدينا قنبلتين إضافيتين - |
İki bombamız daha var. | Open Subtitles | معنا قنبلتين |