Adamın adı Constantine, Özel Şube'nin altın çocuğu. | Open Subtitles | إسم الرجل قنسطنطين الفتى الذهبي للفرع الخاص |
Komiser, Özel Şube'nin başkomiseri Constantine ile biraz konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | حضرة المفوض,أرغب بالتحدث مع المشرف قنسطنطين من الفرع الخاص |
O embesil Constantine beni bu sefer affetmeyebilir. | Open Subtitles | أشك أن ذلك المعتوه قنسطنطين سيسامحني هذه المرة |
Galina Konstantin adında bir kadını arıyorum. | Open Subtitles | أبحث عن شخص ما امرأة بأسم *جالينا قنسطنطين |
Konstantin ömrünü bir Pagan olarak geçirdi, ama, aynı zamanda da bir pragmatistti. | Open Subtitles | إذن ، ربما كان (قنسطنطين)وثنيا طوال حياته ولكنه كان أيضا مؤمنا بفلسفة الذرائع |
Galina Konstanin... O yıIlardır bizim için bilgi kaçıran, yüksek teknoloji donanımlı bir hırsız. | Open Subtitles | جالينا قنسطنطين * , هي لص عالي التقنية التى كانت تدس لنا المعلومات لسنوات |
Belki de Başkomiser Constantine'e sormalısın. | Open Subtitles | ربما يجب أن تسأل المشرف قنسطنطين |
Ben, seni ve Lisa Constantine ile olan geçmişini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف قصتك أنت وماضيك و(ليزا قنسطنطين) |
Bir saniye, ben sana seneler önce Lisa Constantine'den bahsetmiştim. | Open Subtitles | انتظرى, لقد أخبرتكِ عن (ليزا قنسطنطين) منذ سنوات |
Doktor Constantine. | Open Subtitles | دكتور قنسطنطين ؟ |
Doktor Constantine. Ya siz? | Open Subtitles | دكتور قنسطنطين ، ومن أنت ؟ |
Bridget'la Constantine aynı anda taksiye binse nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا لو تمكن (قنسطنطين) و(بريجيت) من دخول سيارة الأجرة بنفس الوقت؟ |
Ben Başkomiser Constantine. | Open Subtitles | أنا المشرف قنسطنطين |
Constantine haklı. Bunlar çaresiz zamanlar. | Open Subtitles | قنسطنطين محق هذه أوقات عصيبة |
Ben Başkomiser Constantine. | Open Subtitles | أنا المشرف قنسطنطين |
Beni dinle, Constantine. | Open Subtitles | إسمعني,قنسطنطين |
Konstantin, Roma'nın en mukaddes kişisiydi. | Open Subtitles | كان (قنسطنطين)الأعلى منزله والأكثر قداسه فى (روما) |
Ve bu yeni Hıristiyan geleneği yükseltmek için Konstantin, İznik Konsülü olarak bilinen, meşhur bir ekümenik toplantı tertip etti. | Open Subtitles | ولتقوية تلك التعاليم المسيحيه الجديده قام (قنسطنطين)بعقد إجتماع مسكونى شهير عُرف بإسم (مجلس نايسيا) |
Konstantin'in bir Hıristiyan olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد إعتقدت أن (قنسطنطين)كان مسيحيا |
Ölüleri bizzat diriltmesine ilave olarak dünyevi mucizeleri gerçekleştirme yeteneği birleşip İsa'yı sihirli kutsal bir adama dönüştürünce, Konstantin onu bir Tanrı'ya çevirdi ama içinde beşeriyetin yaşadığı bir dünyada. | Open Subtitles | فعن طريق غرس السحر الإلهى فى(المسيح)البشرى وعن طريق جعله قادر على القيام بالمعجزات الدنيويه وكذلك الحال بالنسبه للبعث قام(قنسطنطين)بتحويله إلى إله |
- Galina Konstanin az önce kaçtı... - Hadi buradan gidelim. | Open Subtitles | جالينا قنسطنطين* هربت من المسرح |