pezevengi tarafından tecavüze uğrayan bir fahişeyim, ve tüm gün karanlık bodrumlarda satılır. | Open Subtitles | أقوم بدور فتاة ليل تتعرض للضرب و الاغتصاب على يد قوادها ثم يحتجزها في زنزانة مظلمة طول اليوم لمدة طويلة ثم تجن .. |
Bu beyefendi onun pezevengi. Ayrıca bir polis memuru. | Open Subtitles | هذا السيّد هو قوادها وأيضاً ضابط في حفظ السلام |
Koca Burunlu Kate diye bir fahişeyle yolculuk ediyor... ama onun pezevengi değil. | Open Subtitles | يسافر برفقة عاهرة ...تسمى كايت ذات الأنف الكبير لكنه ليس قوادها |
pezevengi benim adamımdı. | Open Subtitles | قوادها كان أحد مساعدي |
İş arkadaşlarından biri pezevengiyle aralarının bozuk olduğunu söyledi. | Open Subtitles | واحد من زملاء العمل لها قالت كان سقوطه مع قوادها. |
Kız fahişe, pezevengi uyuzluk çıkartıyor bana. | Open Subtitles | إنها عاهرة و قوادها يصيح فى |
Nesin sen, pezevengi mi? | Open Subtitles | ماذا أنت ، قوادها ؟ |
- Bu onun pezevengi mi? | Open Subtitles | هل هذا قوادها ؟ |
Hepsinde, pezevengi Charles Alvarez ile birlikteymiş. | Open Subtitles | ودائماً برفقة قوادها " تشارلز إلفاريز " |
- Belki John'dır. - Yada onun pezevengi. | Open Subtitles | (ربما انه (جون او انه قوادها - |
pezevengi Clayton Jackson diye biri. | Open Subtitles | و قوادها يُدعى (كلايتون جاكسون). |
Kızın pezevengi. | Open Subtitles | .هو قوادها |
pezevengi mi? | Open Subtitles | قوادها ؟ |
Kurbanımızın pezevengiyle arası bozukmuş. | Open Subtitles | قالت إن الضحية كان لديها اختلف مع قوادها. |