Tamamen yasal, bütün sular, votka şişeleri olabilirdi. | TED | بصفة قانونية، يمكن أن تكون جميع قوارير الماء فودكا، صحيح؟ |
Evi arayıp gizlenmiş viski şişeleri buldum ve tek tek topladım. | Open Subtitles | كما يجب ان اذهب حول المنزل لاجمع قوارير الويسكي المخبأة واحدة تلو الأخرى |
O su şişesi pramidini yapmak için 40 dakika harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت 40 دقيقة أحاول أن اصنع هرم قوارير الماء |
Eğer bira şişesi ve eski lastikleri toplayacaksam güzel gözükmeliyim. | Open Subtitles | لأنني لو كنت سأذهب لألتقط قوارير البيره والمطاط القديم يجب أن أبدوا بأجمل هيئه |
Ama kırmızı şarap şişelerini açmakta tam bir dahiyim. | Open Subtitles | لكنني عبقرية في فتح قوارير النبيذ الأحمر |
Anneni bir kutu ilaca itmeliydin ve bir ev dolusu delinin yanına. | Open Subtitles | لقد جعلت أمك تستعمل قوارير من الحبوب وبيت مليئ بالمشاكل |
Tüpler dolusu sıcak, kırmızı kan. | Open Subtitles | -كم من قوارير دماءٍ دافئة أخذوا منكَ؟ |
Soluma sıvıları, dört şişecik var. | Open Subtitles | سوائل التنفس، تبقى أربعة قوارير. |
Hepimiz şampanya şişelerinin mantarlarını tek bir cama patlatsak ya? | Open Subtitles | لمَ لا نفتح كلّنا سدادات قوارير الشمبانيا على نافذة واحدة؟ |
Sende babanın boş olan acı sos şişelerinden birisini kullanarak ev yapımı bir bomba yaptın ve burada kullandığınız yapışkanı kullanarak bombayı benzin deposuna yapıştırdın. | Open Subtitles | صنعت قنبلة منزلية من واحد من قوارير الصلصة الحارة وأرفعتها بصفيحة غاز بالصمغ |
Eric, aşı şişeleri üzerindeki GPS izlemede ne durumdayız? | Open Subtitles | ما حالة إشارى التعقب على على قوارير اللقاح؟ |
Afrika'da çukur kazan insanlara ödeme yapan zengin insanlara süslü su şişeleri üreten bir şirket kurmuş. | Open Subtitles | نعم هي اسست شركة تبيع قوارير المياه الفاخرة للاثرياء من اجل تمويل حفر الابار في افريقيا |
İki hafta önce ben şey yaptım -- biliyorsunuz, küçük, orta ve büyük boylarda Klein şişeleri yapıp satıyorum, | TED | وقبل أسبوعين صنعت -- أتعلمون؟ كنت أصنع قوارير كلاين بأحجام صغيرة، ومتوسطة، وكبيرة. |
Bir masada 5 şarap şişesi filan vardı. | Open Subtitles | طاولة واحدة فيها خمسة قوارير "واين" |
Evet ama sadece birkaç tane şişesi vardı. | Open Subtitles | -أجل، ولكن لديه بضعة قوارير فحسب |
"Bira şişesi dolu 55 kutu duvarın üstündeydi" | Open Subtitles | "56صندوق من قوارير البيرة" |
Buraya cesetleri boşaltmaya gelirim, bira şişelerini değil. Şimdi ise sadece ufak bir böceğim. | Open Subtitles | "آتي هنا لأتخلّص من الجثث لا من قوارير الجعّة، أنا مجرّد حشرة الآن" |
Buraya cesetleri boşaltmaya gelirim, bira şişelerini değil. şimdi ise sadece ufak bir böceğim. | Open Subtitles | "آتي هنا لأتخلّص من الجثث لا من قوارير الجعّة، أنا مجرّد حشرة الآن" |
Üç kutu Rambaldi sıvısı aldık. | Open Subtitles | (لقد إستعدنا ثلاثة قوارير من سائل (رامبالدي |
Tüpler dolusu sıcak, kırmızı kan. | Open Subtitles | -كم من قوارير دماءٍ دافئة أخذوا منكَ؟ |
Dört şişecik kaldı, efendim. | Open Subtitles | تبقى أربع قوارير يا سيدي. |
Beni Juarez, Meksika' ya götürdü, bir hafta önce oradaydım, kadınların kemiklerinin temizlenip Coca Cola şişelerinin yanına atıldığı park yerlerine götürdü. | TED | اخذتني هذه الرحلة الى خواريز المكسيك، حيث كنت في الاسبوع الماضي حيث كنت هناك حرفيا في مواقف السيارات حيث كانت عظام النساء تغسل و تدفن بجانب قوارير كوكاكولا. |
Bira şişelerinden ya da şırıngalardan ızgara yapmak istemiyorsan tabii. | Open Subtitles | مالم ترن غليان قوارير البيرة في المحاقن |
Ayrıca her gün, galonlarca şişe suyu yedinci kata çıkarıyordum. | TED | كما كنت أحمل غالونات من قوارير المياه إلى الطابق السابع يوميّا. |
Çünkü Mobius döngüsünü çok seviyorum. Sadece Mobius döngüsünü çok sevmiyorum, aynı zamanda dünyada Klein şişesini yapan az kişiden biriyim - o da eğer tek ben değilsem- | TED | لأنني أحب أشرطة موبيوس. وأنا لا أحبها فقط بل أنا أحد القلائل، إن لم أكن الوحيد في العالم، الذين يصنعون قوارير كلاين. |
Ve yapmakla kalmadılar, ama iki yıl içinde, penisilini, bir litrelik şişelerde hazırlamaktan, 10.000 galonluk varillerde çoğalttılar. | TED | واستجابوا حقاً لذلك لانه وخلال عامين تم رفع انتاج البنسلين من قوارير بسعة 1 لتر الى 10 آلاف جالون |