İnsan biçimini almak ve kendisi ile eşinin geleceğini iyileştirmek için güçlerini kullanmıştı. | TED | وقد استعملت قواها لتصبح على هيئة البشر ولتقوم بتحسين معيشتها هي وزوجها. |
Onun güçlerini mecbur kalmadıkça kullanmadım. | Open Subtitles | أنا لم أستخدم قواها إلا إذا اضطررت إلى ذلك |
Şeytanlar dışarı çıkmamak için güçleriyle her şeyi yaparlar ve güçleri muazzamdır. | Open Subtitles | اعلما أن الشياطين تبذل ما بوسعها لمقاومة الطرد كما أن قواها هائلة |
Eğer gücünü kullanırsa tekrar, bize ait olan onun parçası, onu öldürür. | Open Subtitles | إذا أستخدمت قواها مجدداً ذالك الجزء الذي فيها منا،سيقتلها |
Eğer daha çok yerse, gücü yerine gelir... ve iyileşir. | Open Subtitles | لو تناولت الكثير من الغذاء فإن قواها ستعود... وستكون بخير |
Geçici bir tedbir olarak duygularını uyuşturmak güçlerinin yıkıcılığını azaltabilir. | Open Subtitles | تبليد مشاعرها يمكن أن يقلل من خطورة قواها.. تدبير مؤقت. |
Cadılar meclisi, güçlerini ondan almanın bir yolunu arıyor. | Open Subtitles | حسناً , السحرة يعملون علي إيجاد طريقة لإستخراج قواها بدون قتلها |
Su bükücüler güçlerini aydan alırlar. Bu gece dolunay olacak. | Open Subtitles | أمة الماء تستمد قواها من القمر وهو شبه كامل هذه الليلة |
Su bükücüler güçlerini aydan alırlar. Bu gece dolunay olacak. | Open Subtitles | أمة الماء تستمد قواها من القمر وهو شبه كامل هذه الليلة |
güçlerini görmemizi bile dert etmedi. | Open Subtitles | هي لم تهتم أبدا أننا رأيناها تستعمل قواها |
Küçük bir kızken, güçlerini, bilinç dışı beyninden izole etmek için psişik bir bariyerler dizisi oluşturmuştum. | Open Subtitles | عندما كانت فتاة صغيرة لقد خلقت سلسلة من الحواجز النفسية لاعزل قواها عن الجزء الواعي من عقلها |
güçlerini daima kontrol edebilen Bilinçli Jean ve uykuda olan taraf. | Open Subtitles | ان جين الواعية قواها تستطيع التحكم بها, و لكن الجزء النائم منها |
Sanırım güçleri yavaş işlemiyor ve bronzlaşmaya da benzemiyor herhalde? | Open Subtitles | اعتقد ان قواها تتحرك ببطء شديد ومن ثم تطبخ على الرصيف في الشمس ؟ |
Onun güçleri yüzünden mi geldi, desteğini almak için mi geldi, | Open Subtitles | سواءً أتت بسبب قواها الروحية أم بسبب قربها من الرئيسة |
Bütün bu yoğun duygular güçleri için birer tetikleyici etkendir. | Open Subtitles | تلك الأشياء ضاعفت مشاعرها مما أثار قواها |
Hayır, gücünü kullanmasını engelleyen kurşun bilezik takmışlar. | Open Subtitles | لا، أعطوها سواراً رصاصياً يردعها عن إستعمال قواها |
Onu buharlaştırmış olabilirsin ama dışarıda bir yerde gücünü topluyor. | Open Subtitles | ربما قمتَ بتحويلها إلى غبار الآن ، لكن هي في الخارج تستجمع قواها |
- gücü tamamen dengesiz. - Sadece yanlış ellerde. | Open Subtitles | ان قواها غير مستقرة تماما فقط في اليد الخاطئة |
Böyle bir büyüyü yapabilmek için kötü büyücü güçlerinin en karanlık zamanlarında olduğuna dair bir işaret görmesi gerekiyormuş. | Open Subtitles | حسناً ، لينجح هذا السحر كان على الساحرة الشريرة أن تنتظر إشارة أن قواها كانت بهذه الغموضية |
O sadece onun yetkilerini haline geliyor. Aman Tanrım, ben tamamen bu ile ilgili olabilir. | Open Subtitles | هي لتوها استلمت قواها أوه ، يا إلهي ، يمكنني أن أتصل معها |
Dur. Onu teslim alırsam güçlerine hakim olabiliriz. | Open Subtitles | مهلاً لو تمكنتُ من إخضاعها للأعتراف، سنتمكن من السيطرة على قواها. |
Bo'yu geri getirmeliyiz. güçlerinden korkuyor ve kendisini çok zorluyor. | Open Subtitles | يجدر بنا إعادتها، إنها تخشى استخدام قواها وقد عانت الكثير |