O kelimelerde hâlâ güç var. - Belki de en iyisi unutulmaları. | Open Subtitles | ما زال هناك قوة في هذه الكلمات من الأفضل أن يتم نسيانهم |
Adamın birisi zamanında şöyle söyledi teslim olmakta güç vardır. | Open Subtitles | قال الرجل قال لي ذات مرة هناك قوة في الاستسلام. |
Nadiren telaffuz edilse de başkasının hayatını almakta bir güç yatar ve bu dünyadaki hiçbir şey bununla boy ölçüşemez. | Open Subtitles | وهو شيء واضح جدا ولكن هناك قوة في اخذ حياة شخص اخر ولايمكن مقارنتها بأي شيء اخر في هذا العالم |
Bu derste, gücün nereden geldiğini, nasıl uygulandığını ve toplumsal yaşamda daha güçlü olman için neleri yapabileceğini göz önüne alacağız. | TED | في هذا الدرس، سوف ننظر إلى مصدر السلطة، كيف تُمارس وما يمكنكم فعله لتصبحوا أكثر قوة في الحياة العامة. |
İstediğini elde edip etmemen güç konusunda ne kadar becerikli olduğuna bağlı ki bu da bizi sonunda toplumsal yaşamda daha güçlü olman için neler yapabileceğine getirir. | TED | يعتمد ما إذا حصلت على ما تريده على مدى مهارتك مع السلطة، ما يأتي بنا في النهاية إلى ما نستطيع فعله لنصبح أكثر قوة في الحياة العامة. |
Fakat aynı zamanda, büyük değişimler karşısında güçsüz olduğumuz inancını da sarsıyor. | TED | لكنه تسبب في تذبذب معتقداتنا، وأننا لا حول لنا ولا قوة في مواجهة تغيير عظيم. |
Günlüğüne şöyle yazmıştır; ''İradem ve mantığım daha önce hiç deneyimlemediğim bir tehlikenin imgelemi karşısında güçsüz kalmıştı.'' | TED | كتب في مذكراته "لم يكن لإرادتي ومنطقي أي قوة في مواجهة تخيل الخطر الذي لم يختبر من قبل". |
Afrobeat bir güç, şu anda dünyada bir güç. | TED | الأفروبيت قوة، إنها قوة في العالم حاليًا. |
şimdi size bu cümlede niçin bir güç olduğunu anlamanızı sağlamak için bir şans veriyorum. Uzay 101'in temellerini vermek zorundayım. | TED | الآن ، لاعطيكم فرصة للفهم لماذا هناك قوة في ذلك البيان، أنا لابد ان أعطيكم أساسيات الفضاء 101. |
Çoğunlukla da bir ülke içinde, hatta bir ülkenin küçük bir bölgesi içinde gerçekleşen bir güç savaşı. | TED | في الغالب الأعم، هو صراع قوة في بلد ما أو حتى في منطقة من هذا البلد. |
Onların dehalarına inanmak zorundayız ve onlara, eğitimde gerçekten güç olduğunu | TED | يجب علينا أن نؤمن بتألقهم، ولنذكرهم من خلال تدريسهم بأنه بالتأكيد هنالك قوة في التعليم. |
Dünya'da karşımıza çıkacak güç yok gibiydi. | Open Subtitles | بدا الأمر و كأنه لا توجد قوة في العالم كله تستطيع مواجهتنا |
Sen tarihinin en büyük güç yeraltı kaldırmak için iblisleri ve büyücülere birleştirmek. | Open Subtitles | لقد وحّدت المشعوذين و السحرة ليعيدوا العالم السفلي بأكبر قوة في التاريخ |