güçlü noktalarını, zaaflarını, ...ve baskı altındayken nasıl davrandıklarını bilirsin. | Open Subtitles | تــعرف مكـآن قوتهم , ومكــآن ضعفهم وكـيف يتصرفون تـحت الضغط |
Yabancılar en karanlık anlarında hayatta kalmak, daha az yalnız hissetmek ve onlara güçlü olduklarını hatırlatmak için yabancılara yardım ediyor. | TED | عبارة عن غرباء يساعدون غرباء في أحلك لحظاتهم ليبقوا أحياء وتقليل الشعور بالوحدة، وتذكيرهم بمدى قوتهم. |
Ve günümüzün çoğu kötü kahramanları gibi süper güçleri genetik mutasyonla oluşur. | TED | وكمعظم الأشرار هذه الأيام، تأتي قوتهم الخارقة من الطفرة الجينية. |
Fakat eşsiz Güçlerinin bir bedeli vardı: Deminan ve onun takipçisi olan Caracaracol üyeleri, Deminan'ı özel kılan o hastalığın verdiği sıkıntıyı çekmeye devam ettiler. | TED | لكن قوتهم الفريدة جاءت مقابل ثمن: ديمينان ومن تبعه من الكاراكاركول عانوا من هذا المرض الذي كان علامة على تفرد ديمينان. |
Sahip oldukları limitli gücü göstermenin tek yolu bazı eşyaları sahiplenmektir. | TED | والطريقة الوحيدة لفرض قوتهم المحدودة من خلال الأدوات التي يمكنهم تملكها. |
Görüyorsunuz, binlerce dünya vatandaşı birbirinden ilham alıyor, onların ortak gücünü görmek inanılmaz bir şey. | TED | أترون حينما يلهم آلاف المواطنين العالمين بعضهم البعض. تكون قوتهم الجماعية مذهلة. |
Çocuklar, Tanrı'nın en güçlü kullarıdır. Her şeye katlanırlar. | Open Subtitles | الأطفال رجال في قوتهم تلك القوة خالدة فيهم |
Kendin söyledin, bir grup savaş halindeki Düzen Efendisi, bir tane çok güçlü olandan daha iyidir. | Open Subtitles | قلت بنفسك مجموعة من الحكام المتحاربين أفضل من واحد يملك كل قوتهم |
Goa'uldların bizim gibi insanları konukçu olarak kullanan güçlü varlıklar olduklarını düşünüyorum. | Open Subtitles | أَعتقدُ الجواؤلد كائنات قوية يستعملون البشر أمثالنا كعائل أعتقد أنهم يستعملون قوتهم ليبدو كآلهة |
güçleri ve hızları, kurallara dayalı bu dünyaya bağlı. | Open Subtitles | ولكن قوتهم وسرعتهم مبنية على عالم من القواعد. |
güçleri yok olmuştu. Herkesi cezalandıramazlardı. | Open Subtitles | لقد أنتهت قوتهم لن يستطيعوا معاقبة أحد أخر |
Birkaç Düzen Efendisi kaldı, ama Jaffa orduları olmadığından eski güçleri yok. | Open Subtitles | ثمة عدد قليل من رؤساء النظام، جيوش الجافا فقدوا قوتهم |
Güçlerinin insanoğlunun evriminin bir sonraki adımı olup olmadığını merak ediyor ve ... bir gün bütün bunları kontrol edileceğimizi düşünüyordu. | Open Subtitles | تَسائلَ لو قوتهم في المرحلة القادمة أخذت تطور الانسان و ربّما استطعنا السيطرة عليهفييومما. |
Muhtemelen Güçlerinin bir kısmını azaltıyor, dişiliklerini çalıyor. | Open Subtitles | إنها على الأرجح وسيلة للحد من بعض . قوتهم وحرمانهم من أنوثتهم |
Kurbanlar para kazanırken... Güçlerinin ne olduğunu belirlerim. | Open Subtitles | كنت أقوم بتقييم قوتهم بينما كنت أنتظرهم أن يكسبوا المال من مغامراتهم |
Bilinen bir süper gücü olanlar ve olmaya potansiyeli olanlar. | Open Subtitles | والمعروف عنهم قوتهم العظيمة. ومن المحتمل أن يتم تطوير إحداهم. |
Evet, ama sen Zamora varisini... öldürdüğün için gücü azalıyor. | Open Subtitles | نعم الذين قوتهم تنحسر الان لإنك قتلت اخر وريث زاموري |
Genel kani olarak Mafia kötüdür... gücünü kanunlara karsi kullanir... | Open Subtitles | البعض يجادل بان المافيا شئ سئ لانهم يستعملون قوتهم لهزم القانون والنظام |
İlk Skinwalker, Amerikan yerlisiydi ve kurdun gücünün bir hediye olduğuna inanmıştı. | Open Subtitles | عندما جاء بائعو الجلود الى اميركا تركو قوتهم فى الذئاب كهديه |
Parmakların eski kuvvetini daha iyi hatırlardı eğer kılıcını kavrasalardı. | Open Subtitles | أصابعك قد تتذكر قوتهم السابقه جيدا لو أنهم أمسكوا بسيفك |
Radyoaktif böcekler tarafından ısırılan ...ya da bir fıçı zehirli atığın ...içine düşen çocuklar, ertesi gün Güçlerine kavuşuyorlar. | Open Subtitles | الأطفال الذين يُلدغون من قِبَل حشرات مشعّة أو يسقطون في حوض نفاية سامّة عادةً قوتهم تبدأ بالظهور باليوم التالي أو.. |
Birçok kişi kılıcı tüm güçleriyle çıkarmaya çalıştı. | Open Subtitles | وقد حاول الكثير منهم سحب السيف بكل قوتهم |
Tetik çekmek için çok fazla Güç gerekmez. Ama her gün sabah kalkmak hayatını kazanmak için çalışmak zordur. | Open Subtitles | من السهل سحب الزناد و لكن دعهم يحاولوا كسب قوتهم من العمل |
Bir kişiye, bir çocuğa, gündelik yaşamda bir isim verdiğimizde, onun gücüne engeller koyuyor veya gölge düşürüyor olabiliyoruz. | TED | وبفعل شيء بسيط مثل تسمية شخص أو طفل ما قد نضع غطيّ وظلالا على قوتهم |
Hem çok güçlüler, hem lamba ellerinde. | Open Subtitles | إضافة إلى قوتهم العظيمة لديهم المصباح السحرى أيضا |
Burası vatandaşların mutsuzluklarını dillendirebilecekleri ve güçlerini gösterebilecekleri bir alan. | TED | أنها مساحة حيث يمكن للمواطنين التعبير عن سخطهم وإظهار قوتهم. |