| Bütün bu şeyi izlemen gerkiyor. yap şunu! | Open Subtitles | ستدعين نفسك تشاهدين الفيديو بأكمله قومي بذلك فحسب |
| Lütfen bunu başka bir yerde yap. Laptopu kapat. | Open Subtitles | قومي بذلك في مكان آخر، بعيداً عن حاسوبي الشخصي |
| - Ben kafayı yiyeceğim. yap şu lanet testi. | Open Subtitles | أنا التي سأصاب بالجنون, قومي بذلك الفص اللعين |
| Ama bunu bu iş için doğru kişi olmadığına inanıyorsan yap. | Open Subtitles | لكن قومي بذلك بسبب أنك بصدق تعتقدين أنك لست الشخص المناسب لهذه الوظيفة، |
| kendi kolunu ve aynı zamanda onun kolunu yönetiyor. Devam et, bir kez daha yap. | TED | حسناً ،الآن ، دماغك يسيطرعلى ذراعك ويسيطر على ذراعه أيضاً ، قومي بذلك مرة أخرى . |
| Bunu yaparsan, babana yaptığım gibi sana da arka çıkarım. | Open Subtitles | قومي بذلك وأنا سأدعمكِ كوريثة لوالدكِ هنا، |
| - Evet, bunu yap. | Open Subtitles | ـ سوف أوصله إلى الباب ـ نعم، قومي بذلك |
| Peki o zaman bunu içindeki çocuk için yap. | Open Subtitles | حسنًا قومي بذلك لأجل الطفل الذي بداخلك |
| Hâlâ zamanımız varken yap şunu! | Open Subtitles | اللعنة - ! قومي بذلك, ليس لدينا الكثير من الوقت |
| Onun İçin yap, Benim İçin Yap-- | Open Subtitles | قومي بذلك من اجلها قومي بذلك من اجلي |
| Bunu yap... Onun için, benim için yap... | Open Subtitles | قومي بذلك من اجلها قومي بذلك من اجلي |
| yap hadi. Seni diz kapağından vururum... ..ve ölmüş olmak için yalvarırsın. | Open Subtitles | قومي بذلك ساطلق النار على رضفتيك |
| Duydun, yap hadi. | Open Subtitles | أتسمعنني, قومي بذلك. قومي بذلك. |
| Teknik ayrıntılar için. Sen sadece yap. | Open Subtitles | إنها إجراءات قانونية فقط قومي بذلك |
| Tanrı; sana, yapmak istediğin şeyi, yapma imkanı vermiş; yani, yap! | Open Subtitles | أعطاكِ الله القدرة على فعل ما تفعلينه. لذا قومي بذلك! |
| Lütfen, lütfen, benim için yap. | Open Subtitles | رجاء، رجاء، فقط قومي بذلك لأجلي |
| Davayı kazandıktan sonra istediğini yap. | Open Subtitles | .قومي بذلك بكل ماتريدينه بعدَ ما نفوز |
| Siktir. yap gitsin. | Open Subtitles | اللعنة ، أوووه ، فقط قومي بذلك |
| İşemen gerekiyorsa, git başka yere yap. | Open Subtitles | يجب أن تتبولين، قومي بذلك في مكان آخر |
| Devam et. Fazlasıyla kanıtın var elinde. | Open Subtitles | كلاّ , أجل , جيّد هذا جيّد , قومي بذلك |
| Bunu yaparsan o kazanacak. | Open Subtitles | قومي بذلك وهي تفوز |