DNA çok güçlü bir depolama aygıtıdır. | TED | الحمض النووي هو جهاز تخزين معلومات قوي حقا. |
Hayatta kalanlar da, tutunacak çok güçlü şeyleri olanlardı. | Open Subtitles | إنها تلك التي كان شيئا قوي حقا عقد في ل. |
Böbrekler on ve on birinci kaburgalara bağ doku ile bağlıdır ki bu çok güçlü bir yapıdadır. | Open Subtitles | حسنا، الكلى الصقت إلى الضلوع العاشر و الحادية عشرة بلفافة الذي كان لديه التصاق قوي حقا |
Sıcak bir duşa ve gerçekten güçlü bir içkiye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج إلى حمام دافئ وشراب قوي حقا. |
gerçekten güçlü biri geldi. | Open Subtitles | لقد وصل شخص قوي حقا |
Ustanın kırbacı bugün çok güçlü. | Open Subtitles | سوط الماجستير هو قوي حقا اليوم. |
Sen çok güçlü bir çocuksun! | Open Subtitles | إنك لفتى قوي حقا |
çok güçlü bir adamsın sen. | Open Subtitles | انت رجل قوي ,قوي حقا |
Dayan Aynsley. Dalgalar çok güçlü. | Open Subtitles | (تماسك (إينزلي التيار قوي حقا - |
Gerçekten çok güçlü. | Open Subtitles | انه قوي حقا. |
EHOME, şu anda gerçekten güçlü görünüyorlar. | Open Subtitles | مثل، EHOME، أنهم يبحثون قوي حقا الآن. |
Aynsley asmak. Geçerli gerçekten güçlü. | Open Subtitles | (تماسك (إينزلي التيار قوي حقا - |