"قُرب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yakından
        
    • yakınında
        
    • yanındaki
        
    • yakınlarında
        
    • yakınlarındaki
        
    Bu benim bulduğum bir şey, buraya çok yakından bakın. TED الأن، لقد وجدتُ هذا، أنظر إليه عن قُرب.
    Uzun odaklı mercek çekimini boş ver, dostum. Bu şey sadece yakından iyi görünüyor. Open Subtitles إنسى العدسات الطويلة ، الأشياء تبدو أفضل عن قُرب
    Onu yakından tanımak ve gülümsemesini görmek istedim. Open Subtitles فقط أردتُ معرفتها عن قُرب, لِِأرى ابتسامتها
    Snyder'ın yakınında, değil mi? Open Subtitles إنها قُرب سنايدر , أليس كذلك ؟
    Operatörden beni fabrikanın yanındaki ortak hatlardan birine vermesini istedim. Open Subtitles طلبتُ من عامل الهاتف أنيقومبتحويلي.. لأحد الخطوط العامة قُرب المصنع.
    Natalie, beni pusuya düşürdü. Bana, buluşma noktasının yakınlarında saldıracağını söylediğini sanıyordum. Open Subtitles أعتقد أنكَ قلتَ لي, أنها قد تتعقبني قُرب نقطة التجمع
    Şimdi bunun işleyişini çok yakından görme fırsatımız olacak. Open Subtitles لدينا الآن الفرصة لمراقبة آلية عملها عن قُرب
    Kimse yeterince yakından bakmazsa bu gemi bir şilep olarak kabul edilecektir. Open Subtitles الطريقة الوحيدة التي يُمكن لتلك السفينة العبور فيها هى ألا ينظر أحد إليها بشكل كافي عن قُرب
    Yerlere çok yakından bakmadığın sürece tabii. Open Subtitles حسناً ، طالما أنكِ لا تنظرين عن قُرب إلى الأرضيات
    yakından vurmak çok zor, ama öldürücü atışı yapmak için yeterince yakın olmalısın. Open Subtitles إنه حقاً قوى عن قُرب ويجب أن تكونى قريبة لتحققى إصابة قاتلة
    Ancak farklılıklara yakından bakarsanız ve onları bir örgüye koyarsanız, sembollerin alfanumerik bir sıra oluşturduğunu göreceksiniz. Open Subtitles لكن إذا نظرتم عن قُرب إلى الإختلافات ووضعتموهم على الشبكة ، ستُكون الرموز
    yakından bakınca yeşile çalan bir rengi vardı. Open Subtitles مع نوع من صبغة مخضوضرة ! إذا نظرت عن قُرب
    Onu görmeliydin. yakından çok çirkin gözüküyor. Open Subtitles كان يجب ان تريه انه قبيح للغاية عن قُرب
    Ama onunla yakından çalışınca.. Open Subtitles ولكن بعد العمل معه عن قُرب أنه جيد.
    Voyager'a dahil olma fırsatı doğduğunda yerden göremediğimiz detayları göreceğimizi Jüpiter'i ilk kez bu kadar yakından göreceğimiz fark ettim. Open Subtitles عندما اُتيحت الفرصة "لكي اشترك فى "الرحّالة أدركـت بأنّـنـي لأول مــرّة سـتـتـاح لى الفرصة لرؤية "المشترى" عن قُرب لرؤية تفاصيل لا يمكن أن نراهــــا من الأرض أبــداً
    Seni, bugün kafede YOO Mi-ho'nun yakınında otururken gördüm ve apartmanın önünde tekrar karşılaştık. Open Subtitles رأيتُك تجلس قُرب (يو مي هو) في المقهى اليوم ورأيتُك ثانيةً أمام شقتها.
    Bu kızın yakınında olmak istemiyorum. Open Subtitles أود أكون قُرب هذه الفتاة
    Eskiden yaşadığımız şimdi ölmüş olan yeraltı şehrinde, eski kumanda odasının yanındaki arşivlerde, bazı mühürlü kasetler var. Open Subtitles ... ــ أسفل مدينة الأموات التي كنا نعيش بها ... في الأرشيف قُرب موقع القيادة القديم هنالك أشرطة ...
    Jewelry Mart'ın yanındaki o ölü çocuğun yanında, Open Subtitles و مع تلك الجُثّة قُرب محلّ المُجوهرات
    Cooper ve Tom Keen, Karakurt'u Yvonne Gölü yakınlarında bir kulübede tutuyorlar. Open Subtitles " إن " كوبر " و " توم كين " بحوذتهم " كاراكورت " في كوخ قُرب بحيرة " إيفون
    Nogales, Arizona yakınlarındaki gümrük komisyoncuları Open Subtitles عملاء مصلحة الجمارِك قُرب (نوغاليس) في أريزونا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more