Yine de iyi bir öğretmen bunu şöyle tanımlardı "Haksızlığın merhametli kollarında öğrenilmiş bir ders." | Open Subtitles | أو ما آمل أن أكونه كأستاذ جيد درس في الرحمة والظلم |
Bir-bir öğretmen ve öğrenci olarak da birbirimizi tanımaya devam edebiliriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نتعرف على بعضنا كأستاذ وطالبة |
Sizin öğretmen olduğunuz hiç aklıma gelmemişti de. | Open Subtitles | لأنني لم أفكر بك كأستاذ |
Bir profesör veya benzeri bir iş arıyorsan, o zaman belki sana yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | إذا كنت تبحث عن وظيفة كأستاذ أو شيء من هذا ربما بأمكاني مساعدتك |
Columbia Üniversitesi'nde hem profesör, hem de beynin nasıl çalıştığını anlamaya çalıştığımız nörobilim laboratuvarında sorumlu olarak çalışırken, bu farklılık çeşitli şekillerde karşıma çıktı. | TED | توصلت إلى هذا الاختلاف بشكل ما بفضل الدور المزدوج الذي ألعبه في كلية كولومبيا، حيث أعمل كأستاذ جامعي وكمدير مختبر في علم الأعصاب حيث نحاول التعرف عن كيفية عمل العقل. |
Üniversitedeki sıradan bir tiyatro öğretmeni gibi görünmek pahasına söylüyorum ki, eğer acı çekiyorsan, böyle rollerde kullanmalısın. | Open Subtitles | بما أني قد خاطرت كأستاذ جامعي للدراما لو كان هناك أية ألـَـم تشعرين به, فإستخدميه |
Yazıları çok kötü. Mal bir öğretmen gibi görünürüm. | Open Subtitles | الأسلوب بشع سأبدو كأستاذ رديء |
Bizzat bu jutsuyu Hokage'nin oğluna aktaracak öğretmen olacakmışım meğer! | Open Subtitles | تخيلني, كأستاذ الذي يعرف (كيفية إجتياز (الجيتسو |
O halde gerçekten öğrencilerini düşünen bir profesör olarak onları itirafçı olmaları için nasıl teşvik edebilirim, üstelik dünyanın onlar hakkında aslında ne düşündüğünü bilerek? | TED | إذا كيف أستطيع كأستاذ يهتم بالفعل بطلابه بتشجيعهم أن يكونوا من فئة الواشين بالآخرين عندما أعلم تماماً كيف يشعر العالم حيالهم |
Media Lab'dan istifa etmedim, sadece başkanlığı bıraktım -- ki zaten gereksiz bir ünvandı, ama başka birisi aldı ve bir profesör olarak yapabileceğiniz şeylerden biri profesör olarak kalmaktır. | TED | لم أترك مختبر الميديا، فقط استقلت من منصب المدير -- والذي كان لقبًا سخيفًا نوعًا ما، لكن شخصًا آخر حلّ محلي، وأحد الأشياء التي تستطيع فعلها كأستاذ جامعي، هي أن تظل أستاذًا جامعيًا. |
- Artık bir profesör. | Open Subtitles | يعمل الآن كأستاذ. |
- Tamam, garajdan ayrılmadan önce Shakespeare videoları izledim kendime tiyatro öğretmeni süsü verebilmek için. | Open Subtitles | راقبت فيديوات شكسبير قبل مغادرة المرٍآب للنجاح كأستاذ دراما |
Buraya Dae Han Grup Başkanı Park Dong Jae'nin torunu olarak değil Kraliyet Vakfı'nın bir temsilcisi olarak değil Prenses'in öğretmeni olarak geldim. | Open Subtitles | (بارك دونغ جاي ...لكن كممثل للمؤسسة الملكية أنا هنا كأستاذ الأميرة |