Hem de Sıradan bir iş değil, prestijli bir şirkette, prestijli bir iş. | Open Subtitles | ليست كأيّ وظيفة، بل وظيفة محترمة في شركة محترمة |
O Sıradan bir kız değildi. | Open Subtitles | إنها لم تكنّ مُجردّ فتــاه ، كأيّ فتاه أخرىَ. |
Eğer öyleyse daha önce gördüklerime hiç benzemiyor ve ben bir çok şey gördüm. | Open Subtitles | لوأنهكذلك, فهو ليس كأيّ شئ رأيته من قبل و أنا رأيت الكثير |
Bildiğim hiçbir pile benzemiyor. | Open Subtitles | هذه لا تبدو كأيّ بطارية سبق لي أنّ رأيتها |
Romanya'daki uykudan önce hikayeleri Avrupa'nın Herhangi bir yerinde olduğu gibi kötü kurtlarla doludur. | Open Subtitles | قصص ما قبل النوم الرّومانية مليئة بالذئاب الشرّيرة كأيّ مكان آخر بأوروبا. |
Mantıklı, normal bir insan gibi baston kullanacak mı peki? | Open Subtitles | لكن هل ستستعين بعصا للتمشي كأيّ آدمي عاقل مرهف الإحساس؟ |
Fakat diğer her devlet kurumunun yaşadığı bütçe kesintileri Jeffersonian'ı da vurmuş durumda. | Open Subtitles | لكن المعهد يُعاني تخفيضات في الإنفاق، تماماً كأيّ وكالة حكوميّة أخرى. |
Dünya çok tehlikeli. Koruma Sıradan bir iş. | Open Subtitles | العالم مكان خطير والحماية عمل كأيّ عمل آخر |
Bu Sıradan bir uçak değil Budd. | Open Subtitles | انها لَيستْ كأيّ طائرة عادية , بود. |
Dışarıdan bakıldığında Sıradan bir öğrenci gibi görünüyordu. | Open Subtitles | بدا للجميع أنه طالب كأيّ شخص آخر. |
Dışarıdan bakıldığında Sıradan bir öğrenci gibi görünüyordu. | Open Subtitles | بدا للجميع أنه طالب كأيّ شخص آخر. |
- Sıradan bir gün değil ki. | Open Subtitles | ولكنه ليسَ كأيّ يومٍ عادي آخر. |
Bu daha önce gördüğüm hiçbir aşırı doza benzemiyor. | Open Subtitles | هذه لا تبدو كأيّ جرعة زائدة رأيتُها قطّ |
Görüyorsun ki, San Joaquin Katili diğer seri katillere pek benzemiyor. | Open Subtitles | أترى، القاتل (سان جواكين)، ليس كأيّ قاتل مُتسلسل آخر. |
Diğer işlere benzemiyor. | Open Subtitles | ليس كأيّ مُهمّة أخرى. |
Kimseye aslında zarar vermek istemeyen, Herhangi makul bir insana. | Open Subtitles | كأيّ شخص آخر عاقل لكن ليس هناك شئ عقلاني حول الفوضى الإستحواذية الإلزامية |
Hastaya Herhangi çirkin, gerçekten çirkin bir çocuk gibi davranın. | Open Subtitles | ولنعامل المريض كأيّ مريضٍ آخر قبيح للغاية |
Tabii ki, plan. Herhangi bekâr, 28 yaşında bir ajanın akşama planı olabilir. | Open Subtitles | طبعاً, خطط, كأيّ عازبة وعميلة بعمر الـ28 مع أمسية لنفسها |
Sadece mesleğimi yapmak, normal bir insan gibi hayatımı sürdürmek istiyordum, ama bütün hafta herkesi hastalığıma odakladınız. | Open Subtitles | أردت فحسب أن أمارس عملي وأعيش حياتي كأيّ شخص طبيعي لكن بدلاً من ذلك جعلتم الجميع يركّز على إعاقتي طوال الأسبوع |
Yine de, bu zerrecikler de normal böcekler gibi göz, bacak ve antenlere sahiptir. | Open Subtitles | مع ذلك، هذه النقاط الصّغيرة لديها أعين وأرجل ولوامس كأيّ حشرة أخرى. |
O da diğer her tarif ya da matematik denklemi gibi. Bir bileşeni çıkarırsan tamamı kendi kendine dökülür. | Open Subtitles | كأيّ وصفة أو معادلة حسابيّة، أزيلي عنصرًا وسينهدم الأمر كلّه على نفسه. |
Heyecanlanmıştım çünkü sonunda iyi bir adam bulmuştum ve sonra bana baskı yapmaya başladı tıpkı pantolonumun içine girmeye çalışan diğer her adam gibi. | Open Subtitles | جعلتني الكذبة غاضبة، كنتُ متحمسة لأنّني عثرت أخيراً على رجل محترم... ثم بدأ بمحاولة إثارة إعجابي، كأيّ رجل آخر يحاول معاشرتي. |