"كاثوليكيا" - Translation from Arabic to Turkish

• Katolik
• Katoliksin

Hayatta tek istediğim... bir Katolik rahibi olmaktı.
كل ما أردت في العالم أن أكون كاهنا كاثوليكيا

- Katolik değilsiniz, değil mi? - Diyebilirsiniz ki mezhepsizim.
انت لست كاثوليكيا,اليس كذلك يمكنك القول انني كذلك

Katolik geleneklerine göre yetiştirildim, ama genede Katolik sistemde bile... yahudi zekası beliri veriyor.
نشأت كاثوليكيا بشكل رسمى ومع ذلك فالعقلية اليهوديه تتبدّى حتى فى النظام الكاثوليكى دعونى أعطيكم مثالا

Ciddi misin? Bentivoglio, sadece bir fizikçi değil aynı zamanda bir Katolik rahipti.
ماكانبيتيفوليوعالمفحسب , كان أيضا كاهنا كاثوليكيا.

Ama sen Katoliksin.
ولكنك كاثوليكيا

Devoli sadece bir fizikçi değildi. Aynı zamanda Katolik bir rahipti.
ماكانبيتيفوليوعالمفحسب , كان أيضا كاهنا كاثوليكيا.

Buraya bir Katolik olarak gelmedim. Bir arkadaş olarak geldim.
لستُ هنا بصفتى كاثوليكيا و لكن بصفتى صديقا

Katolik bir İngiliz'in tahta geçmesini istiyorlar.
يريدون ملكيا انجليزيا كاثوليكيا ليعتلي العرش الإنجليزي

Neyse, zaten bir Protestan papazı ile ilgiliydi, Katolik değil.
فأنا بروتستنتي على اية حال ولست كاثوليكيا .

Memur bey, Umarım ki... Sen Katolik değilsin.
- ايها الضابط انا اامل الا تكون كاثوليكيا.

Alfaro'nun katı bir Katolik olduğunu söylüyor.
قال بأن ألفاروا كان كاثوليكيا متعصبا

Katolik inancına uygun olarak yetiştirildiğimi söylemiş miydim?
لقد تربيت كاثوليكيا هل قلت لك ذلك؟

Ona bakarsan, Papa da Katolik değil.
نعم،والبابا ليس كاثوليكيا

Böylece yerel liderimiz Sammy'ye gittiğimde ve ona bir Katolik öldürmek istediğimi söyledim bunu yapmak benim için pek de yanlış değildi.
وحتى عندما ذهبت إلى (سامي) قائدنا المحلي وقلت له: أريد أن أقتل رجلاً كاثوليكيا

Mark O'Brien dört çocuğun en büyüğü, Katolik bir ailede büyümüş.
الجلسة الأولى,(مارك اوبراين) انه الأكبر من " بين اربعة اطفال ترعرع كاثوليكيا

Kendisinin Katolik olduğunu düşünüyorum.
وانااعتقد انه كان كاثوليكيا

Bir Katolik'in söyleyeceği bir laf değil.
انه ليس شئ شئ كاثوليكيا

Sen Katolik değil miydin?
-ألست "كاثوليكيا" ؟ - نعم.

- Ama Katoliksin.
- ولكن كنت كاثوليكيا.