Carpenter'daki karakola, onları aramalarını söylerim. | Open Subtitles | أفضل ما يمكننى عمله إبلاغ قسم كاربينتر واجعلهم يبحثون عنهم |
Wes Carpenter filmi gibi konuşmaya başladın. | Open Subtitles | أنت تبدأى فى الظهور مثل ويز كاربينتر أو شئ |
Bayan Hunt'ın, Bay Carpenter ile yapacağı evliliği onaylıyor muydunuz? | Open Subtitles | (هل وافقتي على عزم (لورا الزواج من السيد (كاربينتر) ؟ |
Onun Carpenter'a aşık olduğunu ve Carpenter'ın sizin sigara kutunuzu ona verdiğini biliyordunuz. | Open Subtitles | ، (أنتِ تعرفين أنها كانت على علاقة بـ (كاربينتر وأنه أعطاها صندوق السجائر |
Asıl bilmek istediğim Carpenter konusunda bana niçin oyun oynadığın. | Open Subtitles | الشئ الرئيسي الذي أود مَعرفته (لماذا غيرتي كلامكِ عن (كاربينتر |
Alison Carpenter, Omaha dışındaki bir kafede garsonmuş. | Open Subtitles | آليسون كاربينتر " كانت نادلة في محل " " قهوة خارج " أوماها |
Tekrar soruyorum. Alison Carpenter'la ne ilişkin vardı? | Open Subtitles | إذاً ماذا كانت علاقتك بـ " آليسون كاربينتر " ؟ |
Alison Carpenter gibi Jason Kent'i saplantı hâline getirmiş bir kadının seninle ne işi olur? | Open Subtitles | " لماذا مرأة مثل " آليسون كاربينتر " مهووسة بـ " جيسون كينت ولها علاقة بك ؟ |
...Kent de borcunu Alison Carpenter'la mı ödedi? | Open Subtitles | كينت " يقع في الدين " ويدفع له بـ " آليسون كاربينتر " ؟ |
Bilmiyorum. Bay Carpenter'la ilişkiniz nedir? | Open Subtitles | . لا أعـــرف ما علاقتكِ بالسيد (كاربينتر)؟ |
1,500 $ çektiğiniz gün, Bay Carpenter kendi hesabına 1,350 $ yatırmış. | Open Subtitles | ، في اليوم الذي سحبتي فيه 1500 دولار قام السيد (كاربينتر) بإيداع 1350 دولار |
- İyi geceler, Bay Carpenter. | Open Subtitles | ـ طابت ليلتكِ (ـ طابت ليلتك ، سيد (كاربينتر |
O değerli şahsiyet Bay Shelby Carpenter hakkında yaptığım özel araştırmamın sonuçları. | Open Subtitles | ... نتائح تحرياتي السرية ، عن هذا الشخص المسمى (السيد (شيلبيّ كاربينتر |
Bundan sonra geçen sürede, Carpenter'ı bir daha gördü mü öğrenemedim. | Open Subtitles | لم أستطيع أن أكتشف إن كانت قد رأت (كاربينتر) في تلك الأثناء |
- Bu amma da kalabalık bir delegasyon olmuş, ben sadece seni çağırmıştım Carpenter. - Biliyorum. | Open Subtitles | ـ هذا وفد كامل ، أنا فقط أرسلت لك وحدك ، يا (كاربينتر) ـ أعرف |
Bu hafta Shelby Carpenter ile evlenecektiniz. | Open Subtitles | (كنتِ ستتزوجين (شيلبيّ كاربينتر هذا الأسبوع |
Shelby Carpenter'da bu dairenin bir anahtarı olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين أن (شيلبيّ كاربينتر) لديه مفتاح هذه الشقة ، لماذا لم تخبريني بذلك ؟ |
- Başka nasıl bir varsayımda bulunabiliriz? Carpenter'ı kendi güvenliğinizi riske atacak kadar çok mu seviyorsunuz? | Open Subtitles | هل تحبي (كاربينتر) بهذا القدر لدرجة أنكِ تخاطرين بسلامتكِ لحمايته ؟ |
Kararsız bir tipsin, değil mi, Carpenter? | Open Subtitles | ، أنت من النوع الغامض ألست كذلك يا (كاربينتر) ؟ |
Bunu bilmelisin. İçinde bulunduğun durumun farkında mısın, Carpenter? | Open Subtitles | هل تدرك الموقف الذي أنت فيه ، يا (كاربينتر)؟ |