"كارتر كان" - Translation from Arabic to Turkish

    • Carter
        
    Bak, Carter büyük gizli bir uyuşturucu operasyonu üzerinde çalışıyordu. Open Subtitles أنظري ، كارتر كان يعمل متخفيا في عملية مخدرات كبيرة.
    Todd Carter gibi zengin bir beyaz bile bunu aşmaya korkmuştu. Open Subtitles السود في أمريكا يعملون في كلا الأمرين حتى الرجل الأبيض الغني مثل تود كارتر كان خائفا لمعارضة ذلك
    Carter'ın oğlu da o tepede bazı ışıklar gördüğünü söylüyordu. Open Subtitles إبن كارتر كان قد تكلم معي عن رؤية بعض الأضوية هناك
    Carter hazine bulmak istedi ama eğer istemeseydi, kıymetli- Open Subtitles كارتر كان يأمل أن يجد كنوزاً كما سبق .ولكنه لم يجد كنوز قيمة
    Görevdeki bir bilimadamının verdiği ifadeye göre Binbaşı Carter'ın davranışları dengesizdi. Open Subtitles بناء على تقرير قدم من أحد العلماء في البعثة المعنية سلوك الرائدة كارتر كان خاطئ في أفضل الأحوال
    Carter bir saattir adamlarımı fırçalıyordu. Tamam mı? Open Subtitles كارتر كان يوبخ عملائي خلال الساعة الماضية.
    Bay Carter her zaman topluma zararlı biriydi ve öyle olacak. Open Subtitles ولم يتغير شيء مذاك "السيد "كارتر كان ولا يزال
    Carter'ın evime geleceğini biliyordun. Open Subtitles أتعلم كارتر كان ذاهبًا إلى بيتي
    Carter... çok fazla morfin aldın. Open Subtitles كارتر! كارتر. كان أخذت الكثير من المورفين.
    Carter Çay Partisi'nde miydi? Open Subtitles ماذا؟ كارتر كان في تجمع حفلة الشاي
    Jimmy Carter daha yeni başkan seçilmişti. Open Subtitles جيمي كارتر كان قد انتخب رئيساً للتو
    Devon Carter, Ashley'nin ilk aşkıydı. Open Subtitles من فضلك,ديفون كارتر كان حبيب أشلي الأول
    - Carter üzerine gitti. - Bir şey çıkmadı. Open Subtitles كارتر كان قد ذهب الية و اتى خالى الوفاض
    O sırada Frank Carter'ı gördüm. Merdivenlerdeydi. Open Subtitles وحينها رأيته... "فرانك كارتر" كان في أسفل الدرج
    Bay Carter seni iyi tanıyor. Open Subtitles السيد كارتر كان يعرفك جيداً
    Carter bir hataydı ama Tripp evli bir milletvekili. Open Subtitles (كارتر) كان شيئا آخر، أمّا (تريب) فهو رجل كونغرس متزوّج أعلم
    Savaşın en kanlı dövüşlerinden birinde kötü şöhretli, deniz ayılı Nanookwaffe ile dövüşünde Carter neredeyse yaşamını yitiriyordu. Open Subtitles في واحدة من أدمى المعارك في الحرب كارتر) كان قريباً من خسارة) حياته في المعركة مع سيء السمعة (وارلوس باكيد نانوكويف)
    Bak, Carter, buralarda iç işlerini engelliyordu. Open Subtitles إسمعي، (كارتر) كان حول المجموعة مع الشؤون الداخلية.
    Asla başaramayacağız, Maddox. Carter haklıydı. Open Subtitles لن ننجح في الوصول، (مادوكس) (كارتر) كان محقاً
    Carter, onu öldürebileceğini biliyor olmalıydı. Hep öyle diyordun. Open Subtitles لابدّ أنّ (كارتر) كان يعرف أنّ هناك إمكانيّة أنّك ستقتله.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more