Rekabet değil. Yani Herkese yetecek yer var. | Open Subtitles | لكنها ليست منافسة أعني هناك غرف كافية للجميع |
Çok üstü kapalı olacak, ama varsay ki dolu bir filikadasın ve Herkese yetecek yiyecek yok. | Open Subtitles | لنقل انك بقارب انقاذ وهو مليء بالناس وبه مؤونة غذائية غير كافية للجميع |
Herkese yetecek kadar var ama yeterli sayıda sigara vermeniz gerek. | Open Subtitles | تمهلوا, هناك كمية كافية للجميع سيساعدني حقاً لو أستطعت أن أخذ سيجارة مظبوطة |
Salonun arkasına doğru ilerleyin. Herkese yetecek yerimiz var. Her şey yolunda. | Open Subtitles | اقطع طريقك إلى مُؤخرة الغرفة، فهُناك مساحة كافية للجميع. |
Paydaşların koalisyonları, gıda sistemini dönüştürmek için bir araya geliyorlar. Ortak bir hedefleri var: Herkese yetecek kadar sağlıklı gıdayı nasıl üretebiliriz. Aynı zamanda, Gıda sisteminin küresel kaynaklarımız içindeki etkisini azaltmak. | TED | إن تحالفات أصحاب المصالح قد اتحدوا معًا الآن في محاولة لتحويل نظام الأغذية لهدف واحد مشترك: كيفية إنتاج أغذية صحية كافية للجميع. وفي نفس الوقت، محاولة إيقاف والخفض الحاد لآثار نظام الأغذية على الموارد المشتركة العالمية. |
Erteleyemeyiz Gray. İçeride Herkese yetecek kadar sınıf yok. | Open Subtitles | .(لا يُمكننا تأجيل هذا، يا (غاري .لا يوجد بالداخل غرف كافية للجميع |
Herkese yetecek kadar var. | Open Subtitles | هناك كمية كافية للجميع |
Herkese yetecek kadar güven var bende. | Open Subtitles | لدي ثقة كافية للجميع |