Sen de diğerleri gibi istediğimi yapacaksın. | Open Subtitles | إنه أمر و عليك طاعة أوامري، كالآخرين تماماً |
Sonum diğerleri gibi olmayacak. Sen bundan emin olacaksın, değil mi? | Open Subtitles | لن ينتهى بى الآمر كالآخرين ستحرص على ذلك صحيح؟ |
Ross'un da diğerleri gibi operasyon sırasında görevli memurlardan birisinin kurşunuyla öldüğünü söylemelisin. | Open Subtitles | فقط قُل أن روس ماتَ كالآخرين من رصاصات أُطلقَت من قِبَلِ عضوٍ من فريق سورت خِلالَ تأديتِهِ واجبَه |
İnsan, çocukken, herkes gibi aptal olmayacağını, mükemmel bir insan olacağını düşünür. | Open Subtitles | عندما تكون طفلا فأنت تعتقد أنك ستكون شيئاً عظيما عندما تكبر بدلاً من أن تكون شخصاً مهمش كالآخرين |
Olanları bir erkek gibi kabullenip, sana da diğer herkes gibi davranacağı gün gelecektir. | Open Subtitles | كما تعرفين، تظنينه سيكون رجلا بما فيه الكفاية ليتقبل الأمر ويعاملك كالآخرين |
Size bir denge hissi verir, diğerlerine benzemez. | TED | يعطيكم إحساساً بالمقارنة وإنه لا يشبه أي يء كالآخرين |
Bu adam büyük bir suçlu değil en azından diğerleri kadar değil. | Open Subtitles | هذا الرجل ليس مجرماً بالفطرة ،على الأقلّ ليس كالآخرين أظنّ أنّه يمكن استخدامه |
diğerleri gibi bekleme odasında otursun. | Open Subtitles | يستطيع أن يجلس في غرفة الانتظار كالآخرين |
Tıbbi kayıtları silinmiş, aynı diğerleri gibi. | Open Subtitles | وقد مُحيت سجلاتها الطبية كالآخرين بالضبط |
O diğerleri gibi değil. Sierra'yı sürekli üzüyor. | Open Subtitles | ليس كالآخرين, إنه يجعلها حزينة مراراً وتكراراً |
O da diğerleri gibi ortadan kayboldu. | Open Subtitles | كان كذلك, لكن مثله كالآخرين اختفى تماماً |
Kafasına ağır bir darbe almış, diğerleri gibi. | Open Subtitles | ضربة قوية بآلة راضة على الرأس كالآخرين تماماً |
Nick'i ani bir kararla öldürmüş olabilir, diğerleri gibi planlamamıştır. | Open Subtitles | قد يكون قتله بتسرع لم يخطط لقتله كالآخرين |
Çünkü diğerleri gibi çok iyi ya da tecrübeli değilim. | Open Subtitles | لأني لم اقم بهذا كالآخرين الذين يبدون جيدين به |
Ayrıca yüreklisin. diğerleri gibi korkmadın. | Open Subtitles | ولديك الشجاعة لم تخافي كالآخرين |
Hey, üzgünüm tatlım, herkes gibi sırada beklemelisin. | Open Subtitles | معذرة، عزيزتي عليك الانتظار بالطابور كالآخرين |
Saf bir ruh hissetmiyorum. herkes gibi sorunlarım var. | Open Subtitles | لا أشعر بأنني نقية الروح لديّ مشاكل تماماً كالآخرين |
Sen de herkes gibi fıstık ezmesi kullanamaz mısın? | Open Subtitles | ألا يمكنك الحصول على زبدة الفستق كالآخرين |
Bizler senin dostunuz. diğerlerine benzemeyiz, adamım. Gerçekten. | Open Subtitles | نحن صديقيك، لسنا كالآخرين يا رجل، فعلاً |
Bunu biliyordu! Onu izledi! O da diğerleri kadar kötü. | Open Subtitles | وكان يعرف ذلك, كان يراقبها, إنه سيء كالآخرين |
Gerçekten bir değerim var mı yoksa diğer insanlar gibi boktan biri miyim? | Open Subtitles | إذا كنت أسُاوى أى شىء . أو أنا قذر كالآخرين |
Polisler, kendini tıpkı diğerleri gibi öldürdüğünü söyledi. | Open Subtitles | -بالسم يقول رجال الشرطة أنها انتحرت كالآخرين |