Senin ne zaman geleceğini bilmeden aptal gibi burada dikilmek için mi? | Open Subtitles | لماذا؟ حتى أقف هنا كالأبله وأنا لا أعلم ما إذا كنت ستعود؟ |
Ve bir aptal gibi, törene gitmedim, çünkü kazanacağımızı düşünmemiştim. | TED | و كالأبله لم اذهب الى الحفل لانني لم اظن اننا سننجح. |
Bir aptal gibi sadece bekleyip birşeylerin olmasını umut ediyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحدق بها كالأبله وأنتظر أن يحدث شيئاً |
Bütün gün boyunca da gülmem bir salak gibi... eğer demek istediğin buysa. | Open Subtitles | أنا لا أضحك طوال اليوم كالأبله لو كان ذلك ما تقصديه |
Eğer şimdi bir şey yapmazsak ve ilerde saldırırlarsa, salak gibi hissederim. | Open Subtitles | اذا لم نفعل شيءالآن وقاموا بمهاجمتنا لاحقا سأشعر كالأبله |
Yarım akıllı biri gibi davranmaktan vazgeçmeni istiyorum. | Open Subtitles | ماذا تريد مني؟ أريدك أن تتوقف عن التصرف كالأبله |
Her çıkan levhada inek gibi duruyorsun. | Open Subtitles | استمر بالتوقف عند كل إشارة كالأبله |
Beni aptal gibi görünmeye zorlamalarına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعهم يجبرونني على الظهور كالأبله ثانية |
Senin yüzünden elimde çöğreyimle içine bandırcak bişey olmadan aptal gibi dolaşıyorum. | Open Subtitles | أصبحت أتجول هنا كالأبله مع دونات ولاشيء لأشربهمعها. |
Babanın önünde aptal gibi Afrika dansı yaptım. | Open Subtitles | كنت أقوم بالرقصة الأفريقية كالأبله أمام والدها |
Onun kim olduğunu düşünürsek, böyle birinin tanık sandalyesinde aptal gibi duruşunu nerdeyse hiç görmemiştim, sen gördün mü | Open Subtitles | و نظرا لمكانته, فمن الصعوبة له أن يجلس في منصة الشهود كالأبله, أليس كذلك؟ |
Bu bizim sırrımız olacak. Emniyet kemerleri. Beceriksiz bir aptal gibi gözüktüm. | Open Subtitles | سيكون هذا سر بيننا حزام الأمان بدوت كالأبله غير الكفؤ |
Bu konuda bir şey yapmak için çok geç olana dek, bir aptal gibi, orada ilgisizce durdum. | Open Subtitles | وقفت هناك عاكفا، كالأبله إلى غاية فوات الأوان للقيام بشيء |
Bütün şehirde salak gibi dolaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أتجوّل بالمدينة كالأبله من الدرجة الأولى |
Beni salak gibi gösteriyorsun. Şimdi ikimiz de salak gibi göründük. | Open Subtitles | لقد جعلتنى ابدو كالأبله بدونا مثل البلهاء الآن |
Annenin bütün parasını salak gibi çar çur edip sonra da bombayla oraya mı gidiyorsun? | Open Subtitles | لقد أنفقت نصف مال أمك كالأبله اللعين و بعدها تأتي إلى هنا و معك قنبلة لعينة ؟ |
Başkan bir salaktır. Senin sesin salak gibi gelmiyor. | Open Subtitles | الرّئيس أبله أنت لا تبدو كالأبله |
Cerrahi hassaslıkta saldırı deniyor ve kendimi salak gibi hissederdim. | Open Subtitles | يدعى هجوم جراحي وانا سأشعر كالأبله |
Yanında yarım akıllı biri gibi gezer seni daha zeki gösteririm, eğer istediğin buysa. | Open Subtitles | سأجاريك كالأبله وأجعلك تبدو ذكيًا لو هذا ما تحتاجه |
Yanında yarım akıllı biri gibi gezer seni daha zeki gösteririm, eğer istediğin buysa. | Open Subtitles | سأجاريك كالأبله وأجعلك تبدو ذكيًا لو هذا ما تحتاجه |
aptal gibi değil, geleceğini düşünen biri gibi. | Open Subtitles | ليس كالأبله , بل كشخص لديه مستقبل |
Her çıkan levhada inek gibi duruyorsun. | Open Subtitles | استمر بالتوقف عند كل إشارة كالأبله |