Tabanları yağlayıp tavşan gibi kaçacaktır. | Open Subtitles | سوف يتبولون في سراويلهم و يهربون كالأرانب |
Şimdi bu küçük kızlar eminim tavşan gibi kaçıyorlardır değil mi? | Open Subtitles | الأن000 هاتان الفتاتان أرهن أنهما ركضا كالأرانب أليس كذلك ؟ |
Ya da şampanya içtikten sonra tavşan gibi avlamak mı? | Open Subtitles | أم ستقتلهم كالأرانب بعدما تنتهى من شرب الشمبانيا؟ |
Son bir buçuk haftadır sanki tavşanlar gibi Sevişmemişiz gibi davranıyor. | Open Subtitles | إنه يتصرف كأننا لم نكن نعبث كالأرانب خلال الأسبوع الماضي |
Biz kafese tıkılmış tavşanlar gibi yaşamak zorunda mıyız? | Open Subtitles | هل عينا أن نعيش كالأرانب محشورين في كوخ؟ |
Gözleri gören herkes, her fırsatta tavşanlar gibi oynaştığınızı görebilir. | Open Subtitles | أي شخص مبصر يستطيع أن يراكما تفعلانها كالأرانب متى ما سنحت الفرصة |
Hiçbir fikrim yok, ama fıskiyeler harika. Ve güvenlik, tavşan kadar çabuk. | Open Subtitles | لا أعلم، لكن النوافير جميلة والأمن، سريع كالأرانب |
Ya senin "tavşanlar kadar cinseldik" saçmalığın? | Open Subtitles | ماذا عنك ؟ و عن هرائك حول الاتمام كالأرانب ؟ |
Hepsini asmak gerek! tavşan gibi. Can çekişerek. | Open Subtitles | علينا شنقهم , شنقهم جميعاً كالأرانب يركلون بأرجلهم |
O hatunla tanıştığından beri tavşan gibi sevişiyorlar. | Open Subtitles | منذ ان التقى بتلك الفتاة فهما يتعاشران كالأرانب |
Öldürme kısmı bittiğinde tavşan gibi çiftleşiyorlar, zorlamana bile gerek yok. | Open Subtitles | يتضاجعون كالأرانب بمجرد الانتهاء من القتل بالكاد تستطيع أن تجبرهم |
Mo Phat'i, Toluca Gölü'ndeki Starbucks'ta bir başına bırak, birisi "Kafeinsiz latte" der demez tavşan gibi kaçmaya başlar. | Open Subtitles | لن يجرى السود كالأرانب. وفى ذلك الحين سيقول أحدهم: "قهوة مركزة منزوعة الكافيين لو سمحتى." |
Bir şey gibi ürüyor olmalılar bir tavşan gibi. | Open Subtitles | لابد و أنهم يتكاثرون ك... حسناً، كالأرانب |
Hep Pasadena'da oturmamızı Cumhuriyetçilerle evlenmemizi ve tavşan gibi sürekli doğurmamızı istiyordu. | Open Subtitles | لقد أراد الكثير لنا لكي نبقى في "باسادينا". نتزوج مِن رجالٍ جمهوريين, ونفقس كالأرانب. |
İstersen izleyebilirsin. Laboratuvardaymış gibi... tavşanlar gibi. | Open Subtitles | بإمكانك المشاهدة لو أردتِ ذلك, وكأننا في مختبر كالأرانب |
Önceden tek çocuk ilkeleri vardı şimdi tavşanlar gibi çoğalıyorlar. | Open Subtitles | سابقاً كان لديهم سياسة الطفل الواحد. والآن, يتكاثرون كالأرانب. |
Ben burada olmazdım ve sen ve Pepper da, sarsma ve kanama başlayana kadar zıplayan tavşanlar gibi özgür olurdunuz. | Open Subtitles | لن أعود إلى هنا. و سأترك لكما الحرية لتمرحا كالأرانب حتى تبدأ التشنجات و النزيف. |
Rusya'da herkes tavşanlar gibi düzüşüyorlar. | Open Subtitles | في روسيا ,... يا إلهي... في روسيا كان الجميع يمارس الجنس كالأرانب |
Yani, Kelly'nin kardeşi ve onun şu kocası yani, tavşanlar gibi sürekli çoğaldıklarını, biliyor musun? | Open Subtitles | أخت كيلي و زوجها إنهم يتوالدون كالأرانب |
Ve tüm muhafızlar tavşanlar gibi tüymüşlerdi. | Open Subtitles | . وكل الأشخاص هربوا كالأرانب |
Güven bana, bir tavşan kadar hızlı olurum. | Open Subtitles | ثقوا بي، سأكون سريعًا كالأرانب |
Güven bana, bir tavşan kadar hızlı olurum. | Open Subtitles | ثقوا بي، سأكون سريعًا كالأرانب |
Hem biz çıkarken, tavşanlar kadar cinseldik! | Open Subtitles | عندما كنا نتواعد كنا نتممه كالأرانب |