Bir yetişkin gibi kabul et. Aşkına sahip çık. | Open Subtitles | واجهي ذلك كالبالغين ستحصلين على ذلك بنفسك |
Şu an bile aklıma gelen tek şey, sana, şu an cerrah olduğunu ve yetişkin gibi davranman gerektiğini söylemek. | Open Subtitles | حتى الآن، كل ما يمكنني التفكير بشأنه إخبارك بأنك جرّاح الآن، وعليك البدء بالتصرف كالبالغين. |
Taze portakal sıkarım ve bunu iki yetişkin gibi konuşuruz. | Open Subtitles | سوف أحضر عصير البرتقال وسوف نتحدث عن هذا كالبالغين . |
Birçoklarına en şaşırtıcı gelen ise ABD'deki sorgulamalarda polislerin gençleri de tıpkı yetişkinler gibi sorgulama hakları olmasıydı. | TED | والأمر الصادم للكثير منا أيضًا، أنه أثناء الاستجواب في أمريكا، يسمح للشرطة باستجواب اليافعين كالبالغين. |
Bana göre, bunu aşıp, yetişkinler gibi konuşabilir, ya da küçük çocuklar gibi davranabilirsiniz. | Open Subtitles | بالتأكيد لا من وجهة نظري, بإمكانكم يا رفاق, أن تتجاوزوا هذا كالبالغين |
Bence yetişkinler gibi davranarak mirasın ne olacağıyla ilgili bir karara varmamız lazım. | Open Subtitles | أعتقد أنه يجب علينا نوعا ما أن نتحدث كالبالغين الآن ونقرر ما يحدث مع العقارات |
Onunla bir yetişkinmiş gibi konuş. | Open Subtitles | تكلم معه كالبالغين. |
yetişkin gibi konuşacak mıyız yoksa üstüme bir şeyler mi atacaksınız? | Open Subtitles | هل سنتحدث عن هذا كالبالغين أو ستقوم برمي الأشياء علي؟ |
Ama halka açık yerlerde yetişkin gibi davranmalısın. | Open Subtitles | لكن أمام العامه، عليكِ ان تتصرفي كالبالغين |
yetişkin gibi davrandığında sana çocuk muamelesi yapmayı bırakıcam. | Open Subtitles | سأتوقف عن معاملتك للأطفال عندما تبدأ بالتصرف كالبالغين |
Sakinleştiğinde, oturup iki yetişkin gibi ayrılıkla ilgili düzenlemeleri konuşacağız. | Open Subtitles | عندما تهدئين، يمكن أن نتحدث كالبالغين المتحضرين, حيال ترتيبات ما سنفعلهُ |
Eğer iki yetişkin gibi konuşacaksak ben varım. | Open Subtitles | إن كنا سنتحدث كالبالغين، فلنتحدث كالبالغين. |
Bize yetişkin gibi davran dedin, ama bize çocuk gibi davrandın. | Open Subtitles | أخبرتينا أن نتصرف كالبالغين ثم عاملتينا كالأطفال |
yetişkin gibi davranabilir miyiz Iütfen? | Open Subtitles | هل نستطيع أن نتحدث كالبالغين عن هذا الأمر |
- Ben bir yetişkinim. Kararlarımı da yetişkinler gibi vermek istiyorum. | Open Subtitles | أنا بالغة, أريد أن أتخذ القرارات كالبالغين |
Bunu yetişkinler gibi çözdüğümüz için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد للغاية لأننا استطعنا حل هذا كالبالغين |
yetişkinler gibi konuşabiliriz sanmıştım ancak görünüşe göre imkânsız. | Open Subtitles | حسنًا، أتعلمان، ظننت أن بإمكاننا أن نحظى بمحادثة كالبالغين ولكن من الواضح أن لا يمكننا |
Yani yetişkinler gibi davranmam gerekiyorsa dışarıda gördüğüm yetişkinler gibi mi... | Open Subtitles | "إذن.. إن كان من المفترض أن أتصرّف كالبالغين" |
Bir sorun varsa, çözün. yetişkinler gibi. | Open Subtitles | إن كانت هناك مشكلة فعالجاها كالبالغين |
Onunla bir yetişkinmiş gibi konuş. | Open Subtitles | تكلم معه كالبالغين. |