Şüpheli kadını diğerleri gibi başından vurmamış. | Open Subtitles | الجاني لم يطلق النار عليها في رأسها كالبقية |
Hoş biri olmayabilir, Ama o bir yarışmacı tıpkı diğerleri gibi. | Open Subtitles | قد لا يكون مستساغاً ولكنه متنافسٌ كالبقية |
diğerleri gibi berbattı. İşi alamayacağım. | Open Subtitles | لقد جاملته كالبقية لكن لن أحصل على الوظيفة |
Son dakikada geldi, ama diğer herkes gibi muamele gördü. | Open Subtitles | كان تبديلاً في أخر الدقائق لكنها أكملتّ اجراءات الدخول كالبقية |
Farkli olmak için ne kadar çabalarsan çabala sonuçta herkes gibi görünürsün hatta daha da kötü. | Open Subtitles | مهما حاولت أن تكون مختلفاً ..سينتهي بك المطاف كالبقية, و أسوأ حتى |
diğerleri gibi neden sen de burada kalamadın? | Open Subtitles | لماذا لا تستطيع على البقاء هنا كالبقية |
Öyleyse bu Aeacus'un masum olduğunu ispatlıyor. O da diğerleri gibi kullanılmış. | Open Subtitles | إذاً، هذا يعني أنَّ "آيكوس" برئ ٌأيضاً - لقد تـمَّ إستغلاله كالبقية خلال الهجوم - |
Bu gece oynamak istiyorsan diğerleri gibi oynayacaksın. | Open Subtitles | إذا لعبت الليلة، ستلعب كالبقية |
İlaçlara tepki vermiyor. Aynı diğerleri gibi. | Open Subtitles | إنه لا يستجيب للأدوية تماماً كالبقية |
diğerleri gibi infaz stili vurulmuş. | Open Subtitles | قتل بطريقة الاعدام كالبقية تماما |
diğerleri gibi şehri terk ettiğinizi sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنك غادرّت المدينة كالبقية. |
Ama kalp nakli Theo'yu, diğerleri gibi genetik Chimera yapardı. | Open Subtitles | لكن عملية زرع قلب ستحوّل (ثيو) إلى هجين جينيّ كالبقية. |
Hala bir zombi ama diğerleri gibi değil. Durun! | Open Subtitles | لا يزالُ زومبي لكنهُ ليس كالبقية |
Ama sende diğerleri gibi bir koyunsun. | Open Subtitles | لكنك بخيل كالبقية |
Sadece diğerleri gibi onada tecavüz ettin. | Open Subtitles | كنت تريد فقط إغتصابها كالبقية |
Sevdiğim zamanlar oldu, nefret ettiğim zamanlar oldu ama daima gıpta ettim. Sıradan bir adam olduğuna inanmak zor biraz diğer herkes gibi hata yaptığına. | Open Subtitles | من الصعب تصديق بأنّه كان شخصٌ عادي، يرتكب الأخطاء كالبقية |
Biliyor musun, burada güzel bir sistem var. Randevu alırsın ve buradaki herkes gibi sıranı beklersin. | Open Subtitles | تعلم ان لدينا اجراءات هنا تأخذ موعد وتنتظر كالبقية |
Ve bir yazar herkes gibi bu acı gerçekle yaşar. | Open Subtitles | و الكاتب يعيش الحقيقة المرة كالبقية |
Sonra endişeler, çocuklar, Sanırım herkes gibi. | Open Subtitles | الهموم ، الأطفال ، كالبقية على ما أعتقد |
Sonra endişeler, çocuklar, Sanırım herkes gibi. | Open Subtitles | الهموم ، الأطفال ، كالبقية على ما أعتقد |
herkes gibi ben de biraz korkuyordum, ama içimde hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. | Open Subtitles | ...أعني, كنت خائفاً كالبقية ولكن بدخلي لم أشعر أفضل |