"كالطير" - Translation from Arabic to Turkish

• kuşlar gibi
• Kuş gibi
• kuş kadar
• kuşlar kadar
• Bir kuş
• rüzgar gibi

Yani bana bir numara vereceksin, sonra da kuşlar gibi özgür mü kalacaksın?
أيعني بأنك تعطيني رقماً وتخرج من هنا حراً كالطير ؟

-Biz..kuşlar gibi düzüşürdük
لقد اعتدتي الضحك كالطير السعيد

Altı ay içinde boşanacaksınız. Kuş gibi özgür olacaksın.
سيتم الطلاق خلال ستة شهور وستكون حرّا كالطير

Ayrıca, kollarını çırp ve Kuş gibi öt.
رفرف بذراعيك واعمل ضوضاء كالطير

Adam hareket edemiyor ama ben bir kuş kadar özgürüm.
إنه عاجز عن الحركة، أما أنا فحرّ كالطير.

Peki, ne yapalım. Kendi kendime şöyle deyip duracağım: Bir film sonra kuşlar kadar özgür olacağım.
حسنٌ، سأستمر بإقناع نفسي، فيلم آخر وسأكون حُرة كالطير.

"Zaman rüzgar gibi uçar"
~ الحياة كالطير فوق السحاب ~

Hayır, kimse gelmedi çünkü kız kardeşimin canını yakan o pislik herif, dışarıda kuşlar gibi özgür.
-لا, لم يأتِ أحدٌ لزيارتي بسبب أن القذر الذي قام بإيذاء أختي لا زال طليق في الشوارع, حرٌ كالطير.

kuşlar gibi konuşkandı, her konuda söyleyecek güzel bir şeyler bulurdu.
ثرثار كالطير (جاي) ، كانت ، مع قول شيئاً ذكياً في كل موضوع.

kuşlar gibi konuşkandı, her konuda söyleyecek güzel bir şeyler bulurdu.
ثرثار كالطير (جاي) ، كانت مع قول شيئاً ذكياً في كل موضوع

Sör Clive gömüleli daha bir gün olmadı ve Grayson yırtıcı kuşlar gibi adamın eşine çullandı.
لمْ يمرّ يومٌ على وفاة السيّد (كلايف)... و السيّد (جرايسن) منقضٌّ على أرملته كالطير الجارح

Ve şimdi buradasın, sadece... hayatını yaşıyorsun bir Kuş gibi özgür.
،وها أنت ذا، تعيش حياتك حر كالطير

Şimdi başı belada olan sensin dostum, çünkü yaratıcılık benim için Bir kuş gibidir, her fikri kucaklayan dost canlısı bir Kuş gibi, aynı gözlerinden her çeşit güzelliği ateşler gibi.
أنت الذي في ورطة الآن، يا صاح لأن الإبداع بالنسبة لي كـ... كالطير، كالطير الوديع،

Bunu sen söylemiştin, evlat. Bir Kuş gibi süzülmek.
قلت ذلك، حلق كالطير

Müfettişte bir kuş kadar özgür olur.
فإن المفتش سيكون ... حراً كالطير.

Ah, ben. Bir kuş kadar özgür.
اه هذه أنا حُرّة كالطير