| Şimdi çöz beni, yoksa kafasını Üzüm gibi koparırım. | Open Subtitles | الآن فك هذه الأصفاد عني أو أسحق هذا الشخص كالعنب. |
| Ama onun Üzüm gibi dudakları, kuru Üzüm gibi de gözleri var... ve nar taneli dişleri ve Kashmir elması gibi yanakları var. | Open Subtitles | لديها شفاه كالعنب وعينين كالزبيب اسنانها كالرمان وخديها كالكشمير |
| Seni Üzüm gibi koparmamam için bana iyi bir sebep söyle! | Open Subtitles | أعطني سبباً وجيهاً واحداً حتّى لا أقشّرك كالعنب |
| Üzüm gibi dağılacak bu adam. | Open Subtitles | هذا الرجل سينفجر كالعنب. |
| Üzüm gibi dağılacak bu adam. | Open Subtitles | هذا الرجل سينفجر كالعنب. |
| Hayır, bir Üzüm gibi görünmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أبدو كالعنب |
| - Evet. ...kuru Üzüm gibi buruşmuş. | Open Subtitles | نعم- كالعنب الفاسد- |
| İnsanoğlu akasyadan üzüm elde edebilir mi, ya da şevket otundan incir? | Open Subtitles | هل هي كالعنب والشـوك أم كالتين |
| "Seninle tanışmadan önce güneş sarı üzüm gibiydi. | Open Subtitles | " قبل أن التقيت بك, الشمس كانت كالعنب الأصفر " |