Yani,Brakebills den de büyülü siyah beyaz dan renkliye geçmek gibi | Open Subtitles | أعنى أكثر سحراً من بيركبيلز كالعودة للأسود و الأبيض فى الألوان |
Buldum! Geleceğe Dönüş! Geleceğe Dönüş gibi! | Open Subtitles | أنا أعلم, العودة للمستقبل إنها كالعودة للمستقبل |
Sanırım, sana "evim, evim, güzel evim" gibi geldi. - Ne diyorsun? | Open Subtitles | أظن بأن هذا بالنسبة إليك كالعودة إلى المنزل ماذا تظن ؟ |
İkisi parkta yürüyüşe çıkmak üçüncüsü ise cehenneme girmek gibi. | Open Subtitles | إثنتان كالتنزه في الحديقة، والآخرى كالعودة الى الجحيم. |
Sanki üniversiteden mezun olduktan sonra tekrar ailenin evine dönmek gibi. | Open Subtitles | كالعودة إلى منزل والدتك بعد أنت تتخرج من الجامعة |
Anlaşılan yeniden büyü yapmaya başlamak bisiklete binmek gibi bir şey değilmiş. | Open Subtitles | اتّضح أن العودة لممارسة السحر ليست كالعودة لركوب درّاجة بالمرّة. |
Bunun yuvaya dönüş olacağını sanıyordum. Yuvam gibi hissettirmiyor. | Open Subtitles | اعتقدت دوماً أن هذا سيكون كالعودة للوطن، لا يبدو هذا كالوطن |
Bu daha çok bir adım geriden düşünceyi açıkca görmek gibi bir şey, onun gelip gidişine, duyguların gelip gidişine tanıklık etmek gibi yargılamadan ama sakin ve odaklanmış bir zihinle. | TED | إنه أقرب لأن يكون كالعودة خطوة واحدة إلى الوراء لأجل رؤية أفكارنا بوضوح، لكي نراقب تشكل الأفكار و تلاشيها ، تشكل العواطف و تلاشيها بدون الحكم على شيء، فقط مع الاسترخاء، وتركيز العقل. |
Hem senin yapacak önemli işlerin var. Hapse dönmek gibi. | Open Subtitles | لديك امور مهمة لفعلها كالعودة الى السجن |
Geçmişe geri dönmek gibi. | Open Subtitles | .يبدو ذلك كالعودة بالزمن إلى الوراء |
Ana rahmine geri dönmek gibi. | Open Subtitles | إنه كالعودة إلى الرحم |
Çoğu kişi yararlı bir şeyler yapmak istiyor mesela geri gidip Hitler'i öldürmek gibi falan. | Open Subtitles | اغلب الناس يريدون فعل شيء مفيد بها، كالعودة بعض الزمن وقتل (هتلر) |
Bu her zamankinden daha iyi olacaktır, tıpkı eve geri dönmek gibi. Owen ile yattın değil mi? | Open Subtitles | سيكون أفضل من قبل، كالعودة للمنزل. نمتِ مع (أوين). |