Benim ortalıkta öylece aptal gibi gezmeme izin verdin. O benim de oğlumdu. | Open Subtitles | جعلتني أتجول بينهم كالغبية إنّه إبني أيضاً |
- aptal gibi oraya gitmeseydiniz belki de.. | Open Subtitles | ربما ستظلين على قيد الحياة لو توقفتي عن النظر حولك بدهشة كالغبية |
Tam bir aptal gibi, arkadaşlarımla dışarı çıktım hala bir hayatım olduğunu zannederek ama tek yaptığım, çocuklu bir kızla ilgilenmeyen erkeklerle flört edip kurtulmak için can attığım bebeğimi özlemek ve geç geldiğim için annemden azar işitmek oldu. | Open Subtitles | كالغبية خرجت مع صديقاتي لأدعي ان لدي حياة بينما كل ما فعلته هو ملاطفة الشباب و الذين لن يكونوا مهتمين بوالدة |
Bir daha oraya gidemem. salak gibi davrandım. | Open Subtitles | لا يمكنني الذهاب هناك مجدداً، لقد تصرفت كالغبية |
- Kendimi aptal gibi görmeyeyim o zaman. - Hiç olur mu? | Open Subtitles | اوه ,جيد ,حسنا لا اشعر كالغبية اذاً لا |
Nasıl bir insan hiçbir şey söylemeden yanımda oturup aptal gibi konuşup durmama izin verir? | Open Subtitles | لأنه أي نوع من الأشخاص سيفعل شيء كهذا يجعلني أجلس هنا وأتحدث كالغبية ولم يخبرني الحقيقة؟ |
Başından beri, haftalar boyunca bir aptal gibi etrafta dolaşıp hiçbir şey söylemeden sana güvenmeme izin verdin. | Open Subtitles | بدلاً من جعلي أمشي هنا لأسابيع كالغبية لا أعرف شيئاً بينما أنا أثق بك |
Çünkü eğer yapmazsan aptal gibi görünürsün, değil mi? | Open Subtitles | لأنك ستبدين كالغبية إن لم تفعلي, صحيح؟ |
Mağaza fiyatını veren biri olarak aptal gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر كالغبية لدفعي المبلغ الكامل |
Ona güvenmediğimiz için kendimi aptal gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنني كالغبية لأننا لم نثق بها |
Kanseri iyileşti, ben de aptal gibi kalakaldım. | Open Subtitles | تغلب على السرطان لذل أبدو الآن كالغبية |
Bu beni bir aptal gibi gösterdi. | Open Subtitles | هذا يجعلني أظهر كالغبية. |
Kendimi aptal gibi hissediyorum! | Open Subtitles | أشعر بأنني كالغبية |
Kovulmalıyım. Jessica'yı aptal gibi gösterdim. | Open Subtitles | يفترض أن أطرد، لقد جعلت (جيسكا) تظهر كالغبية |
Ve ben yapılmaz Bir aptal gibi görünmek için . | Open Subtitles | ولن أفعلها لكي أبدو كالغبية |
aptal gibi hissediyorum zaten. | Open Subtitles | أشعر كالغبية |
Dışarıda, arabamın içinde salak gibi oturup bekledim. | Open Subtitles | وبقيتُ منتظرةً في الخارج في السيارة ، كالغبية |
Yarın olacak tek şey 21'den 24'e kadar yediğin için kendini salak gibi hissetmek olacak. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي سيحدث بأنك ستشعرين كالغبية لأكلك شوكولا 21 الى 24. |
Hava bandını bağlamayarak salak gibi yüzüstü yere düşmüş bir de gelmiş ben yapmışım gibi beni mi suçluyor. | Open Subtitles | رباطها لم يكن مشدودًا بعدها سقط على الأرض كالغبية واشتكت عليَّ لأنها تظن أني فعلت ذلك |