Eğer yapmadıysa, lütfen, eve bir fil gibi dönmemek için büyük çaba gösteren Tonga misyonerini unutma. | Open Subtitles | اذا كان الامر كذلك, تذكري المبشر في تونكا الذي يبذل جهده للعودة للمنزل و ان لا يبدو كالفيل |
Çok tehlike atlattınız.Aranızda Chat diye bir fil olsa da. | Open Subtitles | أبدأ بالرقص أيها الخطر فالشحنة ستنقلك بعيدا كالفيل |
Temelde bir aslan kadar vahşi bir fil kadar da güçlü. | Open Subtitles | اساساً, يكون ضارياً كالأسد وقوياً كالفيل |
Artık odadaki fil hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | نحن حقا بحاجة للتحدث حول الموقف المحرج الذي أصبح كالفيل في الغرفة |
Lord Clavell Meclis'in önemli bir üyesi ve iyi bir izlenim bırakmalıyız. | Open Subtitles | لورد كالفيل عضو مهم في مجلس الشورى ونحتاج لأن نظهر أنطباع جيد. |
fil kadar güçlü değilim. Zürafa kadar uzun da. | Open Subtitles | انا لست قويا كالفيل ولست طويلا كالزراف |
Foreman bir fil gibi dokunmuş olsa gerek. Tamam Roz. | Open Subtitles | لا بدّ أن يد فورمان ثقيلة كالفيل |
Kadın resmen fil gibiydi. | Open Subtitles | لقد كانت تلك المرأة رشيقة كالفيل. |
fil kadar büyük ve güçlü bir hayvan için fazladan bir yük değil. | Open Subtitles | لن ترهق حيوانًا ضخمًا قويًا كالفيل |
Daha sonra benim bir fil gibi olmam hakkında dert yandı. | Open Subtitles | و تشتكي أنني كالفيل |
Çabuk. Sende fil hafızası var. | Open Subtitles | تملك ذاكرة كالفيل. |
O Korelininki fil hortumu gibi sallanıyordu. | Open Subtitles | هذا واضح! ذلك الكوري كان متعلقاً كالفيل |
fil hastalığı kaptım! | Open Subtitles | أنه كالفيل! |
- Hele ki Joe bir fil gibi horlarken. | Open Subtitles | -ليس بشخير (جو) كالفيل . |
Aslında Meclis'in etkili simalarından birisi ve sevgili dostu Lord Clavell benimle görüşmek için geliyor. | Open Subtitles | في الواقع عضو مؤثر في المجلس وصديق عزيز لورد كالفيل سيأتي ليلتقي بي. |
Lord Clavell güzeller güzeli Loire Valley'deki şatonuzdan bizi ziyarete gelmenize çok sevindik. | Open Subtitles | لورد كالفيل,يسرني أنك أتيت لزيارتنا قادماً من قصرك الجميل في وادي لوار. |