"كالكثير" - Translation from Arabic to Turkish

    • gibi
        
    • çok
        
    Tuhaf hayatımdaki bir çok olayda olduğu gibi akıntılar süreklemişti beni. Open Subtitles كالكثير من الأمور الغريبة في حياتي كنت أعيش كما يحملني الريح
    Benim eyaletim Alabama, diğer bazı eyaletler gibi, eğer bir mahkumiyetiniz varsa oy verme hakkınızı elinizden alıyor. TED ففي ولايتي آلاباما ، كالكثير من الولايات ، تحرمك من حقوقك إلى الأبد إذا كان لديك سابقةٌ جنائية.
    Ama arkadaşlarım gibi, ben de bu işi Facebook, Pinterest, Twitter, Flickr, Youtube üzerinden gayet iyi yapabilirim. TED ولكن كالكثير من أصدقائي فإني أقوم بذلك جيدا على صفحات الفيسبوك بينترست وتويتر وفليكر ويوتيوب
    Buradaki çoğu insan gibi ben de, dünyada bıraktığım etkiyi azami düzeye çıkarmak istiyorum. Bu yüzden size neden oradaki ekibe katıldığımı açıklayacağım. TED إنني كالكثير من الناس هنا، حسناً، أريد أن أزيد من تأثيري على العالم إلى أقصى الحدود، لذلك سأشرح لماذا انضممت إلى ذلك الفريق.
    Ne zaman hayaller hakkında düşünsem, çoğunuzun yaptığı gibi aklıma bu fotoğraf gelir. TED عندما أفكر بالأحلام، كالكثير منكم، أفكر بهذه الصورة.
    Demokratik süreç, çoğunuz gibi beni de sık sık hayal kırıklığına uğratıyor. TED أشعرُ غالبًا كالكثير منكم بالإحباط فيما يتعلقُ بالعملية الديمقراطية.
    Tabii çoğu, buradaki birçok şey gibi sahte görüntüyü kurtarmak için. Open Subtitles بالطبع، هذه الأشياء ليست حقيقية كالكثير من الأشياء هنا ولكنها من أجل المظاهر
    Bir çok Dearborn ailesi gibi Bazzy ailesinin de günlük sıkıntısı Open Subtitles كالكثير من عائلات ديربورن تكافح عائلة الباز يوميا
    Tabii çoğu, buradaki birçok şey gibi... Open Subtitles بالطبع، هذه الأشياء ليست حقيقية كالكثير من الأشياء هنا
    Hastane faturasını ödeyemediği için vatandaşlarını çöp gibi kaldırıma atan bir ulus mu olduk? Open Subtitles أمة تتخلص من مواطنيها كالكثير من القمامة على جانب الرصيف لأنهم لا يستطيعون دفع فاتورة المستشفى؟
    Ama yüz milyon Amerikan gibi D'nin de sigortası yok. Open Subtitles لكنه, كالكثير من الأمريكان لا يوجد لديه تأمين
    Bizim uydumuz, diğer bir çok uydu gibi kayadan meydana gelmiş ve kraterlerle bezenmiş durumdadır. Open Subtitles قمرنا، كالكثير من الأقمار صخري قاحل وبه نتوءات فوّهات
    Bu kasabadaki pek çok erkek gibi ben de karımla sevişmekten hoşlanıyorum. Open Subtitles انا كالكثير من رجال هذه البلدة يستمتعون بمضاجعة زوجاتهم
    Gezegeniniz, gittiğimiz birçok gezegen gibi açıkça, kontrolden çıkıyor. Open Subtitles كالكثير من الكواكب كنا فيها يجري بقوه نحو الخروج عن السيطره
    Çağdaş yaşamdaki çoğu şey gibi o da kapitalizm, din, sağlık kanunu ve statülerin karmaşası. Open Subtitles كالكثير من الطقوس في الحياة العصرية، إنها مزيج من الرأسمالية والدين والمعايير الصحية واللوائح
    Jenerasyonumun bazı insanları gibi seks yaptığımız yeri seçmenin benliğimiz hakkında anlattığı şeylere anlam veremiyorum. Open Subtitles يشير إلى أنني، كالكثير من أبناء جيلي، لا نفهم أن المكان الذي نختار ممارسة الجنس فيه يحكي الكثير عن نظرتنا لأنفسنا.
    Karın sadece bir iş anlaşmasıydı ondan önceki pek çoğu gibi. Open Subtitles زوجتك كانت جزءُ من صفقة كالكثير من قبلها
    Umarım dünkü kadar çok yer görebilirim. Open Subtitles نعم. يَتمنّى فقط بأنّني أَرى كالكثير كما رَأيتُ أمس.
    Kanın çok göründüğüne eminim. Adet böyle bir şey. Open Subtitles أَنا متأكِّدَة انه يَبْدو كالكثير مِنْ الدم إنها الدورة الشهريه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more