"كالوميت" - Translation from Arabic to Turkish

    • Calumet
        
    - Bir daha kesinlikle Calumet'e gitmeyin. Open Subtitles لا تذهبوا إلى كالوميت مرة اخرى
    Birkaç ay önce Calumet Yumurta Bağışı Merkezi ve Blues Evi'ni aradım. Open Subtitles لذا منذ عدة شهور إتصلت "بمركز "التبرع بالبويضات و بيت البلوز" في "كالوميت سيتي
    - Ev yangını. - İdare edebilirim. - 4738 Güney Calumet Yolu. Open Subtitles ــ يمكنني تدبّر ذلك ــ "جنوب كالوميت جادة رقم 4738"ـ
    - Calumet'e bu yolla mı girdiler? Open Subtitles -إذن هذا هو الذي ضرب كالوميت ؟
    Ve sanırım görsel hayal gücüm kendisi Danny ile konuşurken, Halloran'ın başının tam arkasındaki "Calumet" marka kabartma tozu kutusunu görüyordu. Open Subtitles وأعتقد أن ذاكرتي البصرية تخيلت التركيز على علبة مسحوق الخبيز (كالوميت) تلك التي كانت خلف رأس (هالوران)
    "Calumet"in ne anlama geldiğini biliyordum. Open Subtitles عندما كان يتحدث إلى (داني) أنا أعلم ماذا تعني كلمة (كالوميت)
    Çünkü "Calumet" marka kabartma tozu kutusunu fark etmiştim. Open Subtitles وذكرت لهم ما لاحظته من وجود علبة خميرة الخبيز (كالوميت)
    "Calumet" kelimesinin tamamını görebiliyorsunuz. Open Subtitles وعليها نستطيع رؤية الكلمة كاملة (كالوميت)
    İlk olarak, Chicago'da ve dolayısıyla Calumet Limanı'nın hemen kuzeyinde büyüdüm ve yazları Michigan Gölü'nün diğer tarafındaki Michigan'ın kum tepelerinde geçirdim. Open Subtitles في البداية لقد نشأت بـ (شيكاجو) شمالي ميناء (كالوميت) وقضيت أكثر من صيف على تلال الرمال في (ميتشجان)
    Wilcox Calumet River'da bir deposu var. Open Subtitles (ويلكوكس) يملك مرآباً في منطقة صناعية عتد التقاء الطريق 96 بنهر كالوميت
    "Calumet" kabartma tozu kutularını gördüğümüz diğer seferde ise Jack Nicholson Grady ile konuşurken kutular başının arkasında çok dikkatli bir şekilde yerleştirilmiş. Open Subtitles المرة الأخرى التي رأينا فيها علبة (كالوميت) كانت عبارة عن عدة علب مصفوفة بحرص خلف رأس (جاك نيكلسون) وهو يتحدث مع (جريدي)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more